MOĞULTAY b. KILIÇ

MOĞULTAY b. KILIÇ (مغلطاي بن قليج; Ebû Abdillâh Alâüddîn Moğultay b. Kılıç b. Abdillâh el-Bekcerî el-Hikrî, ö. 762/1361) Hadis hâfızı, tarih ve ensâb âlimi.

Müellif: M. Yaşar Kandemir

689’da (1290) Kahire’de dünyaya geldi. 690’da (1291) veya daha sonraki bir tarihte doğduğu da zikredilmiştir. Aslen Türk olup bazı kaynaklarda adı Muğaltay (Mugaltay), Muğlatay ve babasının adı Kalîç şeklinde yanlış okunmuştur. Çocukluğunda babası onu ok tâlimi yapanların yanına gönderdiği halde o ilim meclislerine gitmeyi severdi. 715’te (1315) hadis öğrenmeye başlayarak Tâceddin Ahmed b. Ali b. Dakīkul‘îd, Debûsî (Debâbîsî) diye tanınan Yûnus b. İbrâhim el-Kinânî, Ebü’l-Hasan Nûreddin Ali b. Ömer el-Vâfî, Yûsuf b. Abdurrahman el-Mizzî ve en çok faydalandığı İbn Seyyidünnâs gibi âlimlerden ilim tahsil etti. Arap dili, ensâb ve şiire olan merakı dolayısıyla bu alanlarda kendini yetiştirdi; fakat daha çok hadise ilgi duydu ve geniş bir kütüphaneye sahip oldu. Okuduğu eserlerde gördüğü hataları düzeltmek ve bu eserlere ilâvelerde bulunmak en önemli meşgalesiydi. Moğultay’ı Ebü’l-Fidâ İbn Kesîr, İbn Râfi‘ ve Ebü’l-Mehâsin el-Hüseynî ile kıyaslayan Zeynüddin el-Irâkī, eserlerinde bazı yanlışlar bulunmakla beraber onun diğerlerinden daha geniş bir kültüre sahip olduğunu ve ensâbı hepsinden daha iyi bildiğini söyler. İbn Seyyidünnâs’ın vefatı üzerine (734/1334) Zâhiriyye Medresesi hocalığına getirilen, ayrıca Kubbetü Baybars, Necmiyye gibi medreselerde ve el-Câmiu’s-Sâlihî’de hadis okutan Moğultay Ömer b. Reslân el-Bulkīnî, İbnü’l-Mülakkın, Zeynüddin el-Irâkī, Demîrî gibi şahsiyetlere dersler vermiş, İbn Hacer el-Askalânî’nin hocalarının çoğu ondan faydalanmıştır. Moğultay b. Kılıç 24 Şâban 762’de (29 Haziran 1361) Kahire’de vefat etti, cenaze namazını Kadı İzzeddin İbn Cemâa kıldırdı ve Reydâniye’de (Ridâniye) defnedildi. Bazı kaynaklarda onun bu tarihten bir yıl önce öldüğü kaydedilmektedir.

Eserleri. Hadis, siyer, fıkıh, lugat ve ensâba dair 100’den fazla çalışması bulunduğu kaydedilen müellifin belli başlı eserleri şunlardır: 1. ez-Zehrü’l-bâsim fî sîreti (siyeri) Ebi’l-Ḳāsim. Süheylî’nin er-Ravżü’l-ünüf’ünü tenkit ve tashih etmek amacıyla yazılan kitap ilim adamları arasında ilgi görmüş, hocası Hatîb el-Kazvînî’nin isteği üzerine müellif eserini el-İşâre ilâ sîreti’l-Muṣṭafâ ve târîḫi men baʿdehû mine’l-ḫulefâʾ (Telḫîṣu Sîreti’l-Muṣṭafâ, es-Sîretü’n-nebeviyye, es-Sîretü’l-muḫtaṣara, es-Sîretü’ṣ-ṣuġrâ) adıyla ihtisar etmiştir. Hülâgû’nun Bağdat’ı istilâsına kadar (656/1258) halifelerden de kısaca söz eden bu muhtasarı Takıyyüddin el-Fâsî el-Cevâhirü’s-seniyye fi’s-sîreti’n-nebeviyye adıyla kısaltarak el-ʿİḳdü’s̱-s̱emîn’in baş tarafına koymuş ve bu konuda birçok kitap bulunmasına rağmen sadece ona dayandığını söylemiştir (el-ʿİḳdü’s̱-s̱emîn, I, 217-279). Kastallânî el-Mevâhibü’l-ledünniyye’de eserden büyük ölçüde faydalanmış, Şâmî Sübülü’l-hüdâ ve’r-reşâd’ın, Diyarbekrî Târîḫu’l-ḫamîs’in mukaddimesinde kaynakları arasında bu kitabın da bulunduğunu belirtmiştir. Zeynüddin el-Irâkī’nin eseri manzum olarak Naẓmü’s-sîreti’l-muḫtaṣara adıyla kısalttığı kaydedilmektedir (Ebû Ubeyde Meşhûr b. Hasan b. Selmân, s. 430). el-İşâre adı bilinmeyen bir müellif tarafından ihtisar edilip basılmış (Kahire 1326), ayrıca Muhammed Nizâmeddin el-Füteyyih’in tahkikiyle yayımlanmıştır (Dımaşk-Beyrut 1416/1996). Moğultay b. Kılıç’ın çağdaşlarından Ebü’l-Berekât Muhammed b. Abdürrahîm, ez-Zehrü’l-bâsim’i sadece Süheylî’ye yapılan itirazları bir araya getirmek suretiyle kısaltmıştır. 2. İkmâlü (Ẕeyl ʿalâ) Tehẕîbi’l-Kemâl. Müellif, Mizzî’nin Tehẕîbü’l-Kemâl’inde gördüğü eksiklikleri tamamlamak için 744’ten (1343) itibaren biyografileri düzeltip bazan da Mizzî’nin eserine almadığı biyografileri ve bilgileri ilâve ederek, özellikle de râvilerin cerh ve ta‘dîli konusunda ek bilgiler vererek aslının hacmine ulaşan on dört ciltlik eserini kaleme almıştır. İbnü’l-Irâkī bu çalışmayı faydalı bulmakla beraber müellifin birçok katı görüşünün bulunduğunu söylemiş, İbn Hacer el-Askalânî de Tehẕîbü’t-Tehẕîb’de ondan faydalandığını belirtmiştir (I, 8). Moğultay b. Kılıç, daha sonra özellikle Mizzî’nin hatalarını tashih etmek amacıyla yazdığı kısımları iki cilt halinde kısaltmış, Süyûtî bu muhtasara Evhâmü’t-Tehẕîb adını vermiştir. Müellifin bu muhtasarı da bir cilt halinde ihtisar ettiği belirtilmektedir. İkmâlü Tehẕîbi’l-Kemâl’in müellif hattıyla olan nüshaları Millet (Feyzullah Efendi, nr. 1478-1479) ve Süleymaniye (Kılıç Ali Paşa, nr. 190-191) kütüphanelerinde, diğer nüshaları da çeşitli kütüphanelerde (Brockelmann, GAL Suppl., I, 606) bulunmaktadır. Eser üzerinde Medine el-Câmiatü’l-İslâmiyye külliyyetü’l-hadîs’te yüksek lisans çalışmaları yapılmış (1414/1993, Bedr b. Muhammed b. Muhsin el-Ammâş; 1416/1995, Avvâd b. Humeyd b. Muhammed er-Ruveysî), Muhammed Ali Kāsım Ahmed el-Ömerî, aynı yerde el-Ḥâfıẓ Moġulṭay ve Kitâbü İkmâli Tehẕîbi’l-Kemâl adıyla bir doktora tezi hazırlamıştır (1403/1983). 3. el-İʿlâm bi-sünnetihî ʿaleyhisselâm. Müellifin 732’de (1332) Sünenü İbn Mâce’yi şerhetmeye başlayıp beş cilt kadar yazdığı, fakat tamamlayamadığı bu eserin iki ciltten oluşan müsvedde halindeki müellif hattı nüshası Millet Kütüphanesi’nde (Feyzullah Efendi, nr. 362, hicrî 737 tarihli), müellif nüshasından istinsah edilen üç ciltlik bir diğer nüshası da Bankipûr’da (Kettânî, s. 404) bulunmaktadır. 4. Ḫaṣâʾiṣü’n-nebî (el-Ḫaṣâʾiṣü’n-nebeviyye, Ḫaṣâʾiṣü’r-resûl, Muʿcizâtü’r-resûl). Resûl-i Ekrem’in hayatının tarihî seyri içinde hasâise ait bazı konuların kısaca anlatıldığı bu risâlenin yazma nüshaları Süleymaniye Kütüphanesi’nde (İbrâhim Efendi, nr. 428/4) ve Medine el-Câmiatü’l-İslâmiyye’de (nr. 229) kayıtlıdır. Brockelmann eserin Ḫaṣâʾiṣü’l-Muṣṭafâ adıyla yayımlandığını (Kahire 1319) kaydeder. Moğultay’ın Aʿlâmü’n-nübüvve ve Delâʾilü’n-nübüvve adlı eserlerinin bulunduğu da belirtilmektedir. 5. Târîḫu selâṭîni Mıṣr ve’ş-Şâm ve’l-Ḥaleb. Yazma bir nüshasının Berlin’de olduğu (nr. 9835) belirtilmektedir (Şâkir Mustafa, III, 218). 6. el-İttiṣâl fî muḫtelifi’n-nisbe. Müellif hattıyla olan nüshası Fas’ta el-Mektebetü’l-Kettâniyye’de kayıtlıdır (nr. 4183). 7. Men vâfeḳat künyetühû isme ebîh. Hatîb el-Bağdâdî’nin Men vâfeḳat künyetühû isme ebîh mimmâ lâ yüʾmenü vuḳūʿu’l-ḫaṭaʾi fîh adlı eserinden yapılmış alfabetik bir seçmedir. Bâsim Faysal Ahmed el-Cevâbire, 238 isim etrafındaki bu seçmeyi Ebü’l-Feth el-Ezdî’nin Men vâfeḳa ismühû isme ebîh ve Men vâfeḳa ismühû künyete ebîh adlı kitaplarıyla birlikte yayımlamış, ayrıca esere künyesi babasının ismine benzeyen 160 kişinin biyografisini ilâve etmiştir (Küveyt 1408/1988, s. 77-137). 8. el-Vâḍıḥu’l-mübîn fî men üstüşhide mine’l-muḥibbîn. Aşka dair olan eser iki bölümden meydana gelmektedir. Birinci bölümde Hz. Peygamber’e veya İbn Abbas’a nisbet edilen, “Kim âşık olur, aşkını gizler ve sabrederse Allah onu bağışlar ve cennete koyar” meâlindeki hadisin farklı rivayetleri ele alınarak bunların sahih veya hasen olduğu ileri sürülmekte, bir kısım âlimlerin bu rivayetin güvenilir sayıldığını belirten manzum ifadelerine yer verilmekte, âşıkların halleri ve bazı tanınmış şahsiyetlerin bu konudaki görüşleri zikredilmektedir. İkinci bölümde sevgilisinden ayrıldığı için ölen âşıkların hikâyeleri yarı alfabetik bir sırayla anlatılmaktadır. Bu eserde yer alan Hz. Âişe ile ilgili bir ifadesi dolayısıyla Alâî gibi bazı âlimlerin müellife reddiye yazdığı belirtilmişse de (İbn Hacer, Lisânü’l-Mîzân, VI, 72) ilim merkezlerinde hadis hocalığı yapmış bir kimsenin Hz. Âişe aleyhinde söz söylemesi mümkün görülmemiş, Sehâvî’nin belirttiğine göre bu rivayet kendisini çekemeyenler tarafından uydurulmuştur (el-İʿlân bi’t-tevbîḫ, s. 128). Otto Spies el-Vâżıḥu’l-mübîn’i yayımlamış (Stuttgart 1936) ve bir makalesinde eseri tanıtarak bir kısmını Almanca’ya tercüme etmiştir (bk. bibl.). Eser daha sonra da Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye’deki bir nüshası esas alınarak neşredilmiştir (Beyrut 1997). 9. Terkü’l-mîrâs̱ fi’z-ziyâdeti ʿalâ Muʿcemi’ş-şuʿarâʾ li’l-Merzübânî (Brockelmann, GAL Suppl., II, 48). 10. İṣlâḥu İbni’ṣ-Ṣalâḥ fî ʿulûmi’l-ḥadîs̱. Moğultay’ın Muḳaddimetü İbni’ṣ-Ṣalâh’a yönelttiği bazı tenkitleri ihtiva etmektedir (İbn Hacer, Lisânü’l-Mîzân, VI, 72-73; Sehâvî, s. 150). 11. et-Telvîḥ fî şerḥi’l-Câmiʿi’ṣ-ṣaḥîḥ li’l-Buḫârî. el-Câmiʿu’ṣ-ṣaḥîḥ’teki metinlerin “kavlühû” başlıkları altında şerhedildiği ve yirmi cilt olduğu söylenen eser İbn Hacer el-Askalânî’nin Fetḥu’l-bârî’deki kaynaklarından biridir (Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 546). Müellifin talebesi İbnü’l-Mülakkın da Şevâhidü’t-tavżîḥ fî şerḥi’l-Câmiʿi’ṣ-ṣaḥîḥ’ini telif ederken bu eserle Kutbüddin el-Halebî’nin Ṣaḥîḥ-i Buḫârî şerhini esas almıştır (DİA, XXI, 150). 12. Ẕeyl ʿalâ Tekmileti’l-İkmâl (Ẕeyl ʿalâ İbn Nuḳṭa fi’l-müştebeh, Ẕeylü’l-Müʾtelif ve’l-muḫtelif). İbn Nukta’nın eserine Mansûr b. Selîm’in yazdığı Ẕeyl ʿalâ Tekmileti’l-İkmâl ile İbnü’s-Sâbûnî’nin kaleme aldığı Ẕeyl ʿalâ Tekmileti İkmâli’l-İkmâl üzerine yapılmış bir zeyildir (Kettânî, s. 240). 13. el-Îṣâl. Lugata dair eserin müellif hattıyla olan nüshasının I. cildi Hizânetü’r-Rabat’ta bulunmaktadır (Kettânî, nr. 361). 14. Tertîbü Ṣaḥîḥi İbn Ḥibbân. İbn Hacer el-Askalânî, İbn Hibbân’ın el-Müsnedü’ṣ-ṣaḥîḥ’inin bablara göre yeniden düzenlendiği bu çalışmanın müellif hattıyla olan nüshasını gördüğünü, fakat eserin tamamlanmadığını belirtmektedir (Lisânü’l-Mîzân, VI, 74). 15. Zevâʾidü İbn Ḥibbân ʿale’ṣ-Ṣaḥîḥayn. İbn Hacer el-Askalânî, bir cilt olduğu belirtilen bu eserin de tamamlanmamış müellif nüshasını gördüğünü söylemektedir (a.g.e., a.y.).

Moğultay b. Kılıç’ın ayrıca Kütüb-i Sitte’nin her birindeki ahkâm hadislerini bir araya getirdiği el-Aḥkâm’ı, İbnü’l-Kattân el-Mağribî’nin Beyânü’l-vehm ve’l-îhâm’ı üzerine yazdığı Tertîbü Beyâni’l-vehm’i ile bu iki eseri bir araya getirdiği Menâretü’l-İslâm’ı, Mizzî’nin Tuḥfetü’l-eşrâf’ına tenkitlerini ihtiva eden Evhâmü’l-Eṭrâf’ı (et-Taʿaḳḳub ʿale’l-Eṭrâf), İbnü’l-Esîr’in Üsdü’l-ġābe’sindeki bazı bilgileri düzeltmek için kaleme aldığı ve İbn Hacer el-Askalânî’nin görüp faydalandığı bir eseri (Kettânî, s. 414), tamamlayamadığı Şerḥu Süneni Ebî Dâvûd’u, Ebü’l-Ferec İbnü’l-Cevzî’nin Esmâʾü’ḍ-ḍuʿafâʾ ve’l-vażżâʿîn (vâżıʿîn) adlı eserine yazdığı ve Ẕeyl ʿalâ Kitâbi’ḍ-Ḍuʿafâʾ li’bni’l-Cevzî diye de anılan eseri, Men ʿarefe bi’llâhi teʿâlâ, et-Tuḥfetü’l-cesîme li-İslâmi Ḥalîme isimli çalışmaları ve İbn Hâleveyh’in lugata dair Leyse fî kelâmi’l-ʿArab’ının (Kitâbü Leyse) zeyli veya ta‘liki olduğu anlaşılan Eleyse ilâ Kitâbi Leyse adlı eserleri bulunmaktadır.

BİBLİYOGRAFYA
Moğultay b. Kılıç, el-İşâre ilâ sîreti’l-Muṣṭafâ (nşr. M. Nizâmeddin el-Füteyyih), Dımaşk-Beyrut 1416/1996, neşredenin girişi, s. 7-24; Mizzî, Tehẕîbü’l-Kemâl, neşredenin girişi, I, 57-63; İbn Râfi‘, el-Vefeyât (nşr. Sâlih Mehdî Abbas – Beşşâr Avvâd Ma‘rûf), Beyrut 1402/1982, II, 234; İbnü’l-Irâkī, eẕ-Ẕeyl ʿale’l-ʿİber (nşr. Sâlih Mehdî Abbas), Beyrut 1409/1989, I, 70-73; Fâsî, el-ʿİḳdü’s̱-s̱emîn, I, 217-279; İbn Hacer, ed-Dürerü’l-kâmine, IV, 352-354; a.mlf., Lisânü’l-Mizân, VI, 72-74; a.mlf., Tehẕîbü’t-Tehẕîb, I, 8; Takıyyüddin İbn Fehd, Laḥẓü’l-elḥâẓ (Ẕeylü Teẕkireti’l-ḥuffâẓ li’ẕ-Ẕehebî içinde, nşr. M. Zâhid Kevserî), Dımaşk 1347, s. 133-142; Sehâvî, el-İʿlân bi’t-tevbîḫ, s. 128, 150, 163, 164, 168; Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 98, 546; II, 958, 1004, 1005, 1087, 1163, 1510, 1637, 1823, 1915, 1995; Şevkânî, el-Bedrü’ṭ-ṭâliʿ, II, 312-313; Serkîs, Muʿcem, II, 1768-1769; O. Spies, “al-Muġulṭāʾi’s Spezielwerk Über Märtyrer der Liebe”, Studien zur Geschichte und Kultur des Nahen und Fernen Ostens Paul Kahle zum 60. Geburtstag (ed. W. Heffening – W. Kirfel), Leiden 1935, s. 145-155; Brockelmann, GAL, I, 350, 360, 518; Suppl., I, 206, 209, 606; II, 47-48; Îżâḥu’l-meknûn, I, 103, 245; Hediyyetü’l-ʿârifîn, II, 467-468; Dârü’l-kütübi’l-Mıṣriyye, Fihristü’l-maḫṭûṭât I: Muṣṭalaḥu’l-ḥadîs̱, Kahire 1375/1956, s. 161; M. Reşad Halife, Medresetü’l-ḥadîs̱ fî Mıṣr, Kahire 1403/1983, s. 71; Şâkir Mustafa, et-Târîḫu’l-ʿArabî ve’l-müʾerriḫûn, Beyrut 1990, III, 218-219; Ziriklî, el-Aʿlâm (Fethullah), VII, 275-276; Ebû Ubeyde Meşhûr b. Hasan b. Selmân – Ebû Huzeyfe Râid b. Sabrî, Muʿcemü’l-muṣannefâti’l-vâride fî Fetḥi’l-bârî, Riyad 1412/1991, s. 209, 223, 430; Kettânî, er-Risâletü’l-müstetrafe (Özbek), s. 221, 240, 404, 407, 414, 420, 421; Encyclopedia of Arabic Literature (ed. J. S. Meisami – P. Starkey), London 1998, II, 535.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2005 yılında İstanbul’da basılan 30. cildinde, 229-231 numaralı sayfalarda yer almıştır.