Yusuf Yıldırım (haz.). Yunus Emre: belgeler-bilgiler (2012)

Yusuf Yıldırım (haz.). Yunus Emre: belgeler-bilgiler (2012)
Title:Yunus Emre: belgeler-bilgiler
Author:
Translator:
Editor:Hazırlayan: Yusuf Yıldırım
Language:Turkish
Series:
Place:Karaman
Publisher:Karaman Valiliği & Karaman Belediyesi
Year:2012
Pages:124 [19]
ISBN:
File:PDF, 4.84 MB
Download:Click here
ÖNSÖZ
Yunus Emre’nin nereli olduğu tartışması, canlı bir şekilde devam edip gitmektedir. Tartışma her ortamda, ister uzman olsun, isterse Yunus Emre’ye gönül veren olsun, herkes tarafından devam ettirilmektedir. Bu duruma göre de Yunus Emre’nin nereli olduğu tartışması, birinci dereceden yeni kaynaklar ortaya çıksa da devam edip gidecek gibi görünüyor.

Yunus Emre’yi bu kadar sahiplenmenin temelinde, bazı şehirlerin Yunus Emre taraftarlığı olduğu kadar, Yunus Emre’ye olan teveccüh de inkâr edilemez. Yunus Emre’nin evrensel düşüncelerinin, tüm insanlığı, tüm zamanlarda kucakladığını düşünürsek, Yunus Emre’yi de herkesin sahiplenmesi gayet normal olduğunu kabul etmeliyiz.

Ancak Yunus Emre, Anadolu’da bir yerde, toplumun bir bireyi olarak yaşadı. Yunus Emre, eli değnekli basit bir çoban olamazdı. O, herkesin, bizim Yunus dediği, büyük bir mutasavvıflığı yanında o, bir aile reisi, çocuklarının babası, mal mülk sahibi, kısaca herkes gibi normal meşguliyetleri olan bir insan idi.
O, eli değnekli basit bir çoban gibi diyar diyar gezmedi. O aşk için gezdi; aşkı anlatacak birilerini bulmak için gezdi, aşkını anlayacak birilerini bulmak için gezdi. Ama sonunda yine bir yere yerleşti, evrensel mesajlarını hazırladı, yazdırdı ve hakkın rahmetine kavuştu. Yunus Emre birkaç kelime özetlenirse bu şekilde olmalıdır.

Topluma hitap eden ve toplumu etkileyen insanların, ruh olarak, kişilik olarak, kök olarak çok güçlü, ahlak, eğitim, ilim özellikleri itibariyle de donanımlı olması gerekir. Ancak bunlar da yetmeyip maddi olarak en azında yeterli durumda olması gerekir. Çünkü maddiyat ve geçim endişesi taşıyan birinden, üst düzey değerler üzerine, üst düzey düşünceler üretmesi beklenemez. Bu duruma en somut örnek, Mevlana’dır. Bilindiği üzere, Mevlana, ilimlerin sultanı olan bir babanın, yani Sultanu’l-Ulema Bahaeddin Veled’in oğludur. Mevlana’nın gelmiş olduğu noktada, babası Bahaeddin Veled, birincil derecede öneme sahiptir. Top- ~ 9 ~ lumdaki her iyi kuşağın yetişmesinde, bir önceki kuşağın önemi, inkâr edilemez gerçektir.

Buradan hareketle, Yunus Emre’yi hazırlayan sebeplerin başında, çok iyi bir arka plan olduğuna inanıyoruz. Yunus Emre’yi hazırlayan arka plan içinde, mutlaka, ekonomik, kültürel ve toplumsal zeminler, çok önemli yer tutar.

Biz de bu noktada, Yunus Emre’nin tarihi kişiliğini, ortaya çıkarmayı, kendimize esas hedef haline getirdik. Tarihi kişiliğinin ortaya çıkması, yaşadığı yer ve yattığı yeri de kendiliğinden ortaya çıkaracaktır. Ancak mevcut belgeler ve çalışmalar, kamuoyunu ikna edecek kadar zengin ve net değildir.

Yunus Emre’nin kendisi, ailesi çocukları, meşguliyetlerini, mevcut belgelerin yetersizliğine rağmen birincil kaynaklar üzerinden araştırdık. İbrahim Hakkı Konyalı, Cahit Öztelli ve İ. Hulusi Güngör’ün çalışmalarını, yorumlarını, bulgularını tekrardan ele aldık. Ayrıca Yunus Emre Divanı üzerinden Yunus Emre’nin hayatı üzerine olan şiir ve beyitleri çalışmaya dâhil ettik. Bu konuda Mustafa Tatçı’nın Yunun Emre Külliyatı bize beklentimizin üzerinde rehberlik etti.

Çalışmamız iki temel ilke üzerine kuruldu. Bilimsellik ve sistematik bütünlük. Çalışmamızın geçerli ve güvenilir olması için bilimsel bir temele oturması gerekiyordu. Bu noktada birincil kaynaklar olan arşiv belgelerini ve Yunus Emre Divanı’nı kullandık. Kişisel görüş ve düşüncelerimizi, belgelerin dışında tuttuk. Ancak gereken yerde de yorumlarımızı kattık. Yunus Emre ile ilgili Karaman dışı, yerel ve ulusal uzman ve araştırmacıların, muhalif görüşlerini çürütmek için, ayrı yeten bir girişime ve üsluba gerek duymadık.

Bizim için, bu çalışmada asıl olan, belgelerdi. Özellikle, Osmanlı Devleti’nin hafızası olan arşiv belgelerine itibar ettik. Çünkü bu belgeler, devletin bizzat kendisinin ürettiği ve onayladığı bilgileri içeriyordu. Osmanlı Devleti’nin ürettiği belgeler dışında, diğer kaynaklardaki bilgileri, ancak birincil kaynaklar ile uyumlu ise dikkate aldık.
 
Bu yüzden de kitabımıza, Yunus Emre, Belgeler-Bilgiler adını koyduk. Alt başlık, Belgeler-Bilgiler! Belgeler adını özellikle bir önceye aldık. Bilgi olması için belge gerekir. Belge olmadan ortaya atılan her bilgi, desteksizdir, boştur.

Sistematik bütünlükten kastımız, konu bütünlüğü ve sınıflandırmasıdır. Daha önce Yunus Emre çalışan, saygıdeğer araştırmacılarımızdan özellikle İ. Hakkı Konyalı ve Cahit Öztelli çok önemli çalışmalara imza atmışlardır. Gerçek anlamda, Yunus Emre ile ilgili, Karaman belgelerine sahip çıkan ve özverili çalışmalar yapan hocalarımızın emeklerine hiçbir şekilde saygısızlık etmek istemeyiz. Ancak bu araştırmacılarımızın çalışmaları oldukça dağınıktır. Konular işlenirken belirli bir düzende gidilmemiştir. Aynı konu içinde veya kitabın bir başka bölümünde, tekrarlar görmekteyiz. Özellikle kullanılan belgelerin yoğun bir şekilde sıralanması, okuyucunun kafasını karıştırmaktadır. Belgelerin konu içinde işlenişi ve yorumlanışı sırasında, konunun amacının dışında sapmalar olmuştur. Dolayısı ile istenen sonuç, tam olarak elde edilememiştir. İbrahim Hakkı Konyalı ve Cahit Öztelli’nin çalışmalarının güncellenip, günümüz anlayış ve tarzına uygun, tekrardan yazımı da kaçınılmaz olmuştur.

Bu nokta da biz de çalışmamızı dört ana bölümde topladık. Bu ana bölümler, sırası ile; Yunus Emre’nin Hayatı, Yunus Emre Camii ve Zaviyesi, İsmail Hacı Tekkesi ve Yunus Emre Divanı Karaman Nüshası olmuştur.

İlk ana bölümümüz olan Yunus Emre’nin hayatını,
Doğum Yeri ve Tarihi,
Adı ve Mahlası, Soyu,
Ailesi ve Çocukları,
Yunus Emre’nin Mürşidi ve Vefat Tarihi,
Mezarı alt başlıkları altında ele aldık.

Bu bölümde Cahit Öztelli’nin, İbrahim Hakkı Konyalı’nın ve Mustafa Tatçı’nın çalışmaları, beklentimizden daha fazla bize kılavuzluk etti.

 Her bölümün sonuna ara değerlendirmeler koyduk. Birinci bölümün sonuna, İbrahim Hakkı Konyalı’nın 1965 yılı, Türk Dili ve Yunus Emre’yi Anma Töreni’nde, Karamanlılara yaptığı, nefis konuşmanın metnini koyduk. Devamına ise İ. Hulusi Güngör’ün “Uluslararası Yunus Seminerine Verilen Bildirilerde Yer Alan Bazı Görüşler” adlı derlemesini aldık.

Yine İkinci ana bölümümüz olan Karaman Yunus Emre Camii ve Zaviyesi başlığı altında ise, Yunus Emre’nin Türbesi, Zikir Odası, Mescit, Zaviye, Hazire ve bu bölüme ait genel değerlendirme alt başlıkları ile konular ele alındı. Bu bölümün çoğunu kendi gözlem ve tecrübelerimize dayanarak yazdık. Bunun yanında İbrahim Hakkı Konyalı ve Ahmet Talat Duru’nun zaviye hakkındaki çalışmalarından yararlandık.

Haziredeki mezar taşları ve caminin mihrap özellikleri, ilk kez, Yunus Emre Cami’nin tarihini ortaya çıkarmak için ilk tarafımdan kullanılmış oldu. Konunun sonuna da genel bir değerlendirme koyduk.
Üçüncü bölüm olarak da İsmail Hacı Tekkesi’ni belirledik.

Alt bölümleri ise,
İsmail Hacı Tekkesi’nin Bulunuşu,
Kaynaklarda İsmail Hacı Tekkesi ve İsmail Hacı Tekkesi’nin Konumu ve Bugünkü Durumu olarak ele aldık.

Bu çalışmada İbrahim Hakkı Konyalı’nın ve özellikle İ. Hulusi Güngör’ün çalışmaları bize kılavuzluk etti. Hulusi Güngör’ün çalışmasındaki planları, haritaları ve resimleri günümüz okuyucularına aktardık.

Konunun değerlendirme kısmında, İsmail Hacı Tekkesi ve çevresi için birtakım düzenlemeler gerektiği, tarafımızdan ilk kez bu kitapta madde madde belirtilmiştir. ~
Dördüncü ve son bölümde Yunus Emre divanını ele aldık.

Alt konuları Yunus Emre Divanları,
Yunus Emre Divanı Karaman Nüshası’nın Ortaya Çıkışı ve genel özellikleri ile Yunus Emre Divanı Karaman Nüshası olarak belirledik. Daha önce Cahit Öztelli’nin ve İbrahim Hakkı Konyalı’nın çalışmalarında, divan ile ilgili yüzeysel olarak verdikleri bilgileri var idi. Bu bilgileri hem aktardık hem de divanın Karaman nüshasını, metin üzerinden ilk defa sistemli tanıtımını yaptık.
Yunus Emre Divanı Karaman Nüshası üzerine yapılabilecek çalışmalar da tarafımızdan, ilk kez, bu kitapta dile getirilmiştir. Dile getirilen proje başlıklarının hemen hemen hepsi, gerçekleştirilebilecek çalışmalardır.

Genel bir Yunus Emre Bibliyografyası hazırlayarak son bölüme ekledik. Bu genel bibliyografya geliştirilmesi gereken ancak şimdilik fikir verme amaçlı hazırlanmış bir bibliyografyadır. Bibliyografya, tarafımızca, bu hali ham bir veri durumundadır. Ancak, daha kapsamlı, Yunus Emre bibliyografyası için bir ön adım olabilir. Ayrıca, bir ihtimal kurulabilecek, Yunus Emre araştırmaları merkezi için de ön çalışma kılavuzu olabilir.

Bu çalışmayı iki ay gibi kısa bir zaman dilimi içinde yapmış olsak da; 25 yılı aşkın bir süredir, hem okuyucu olarak hem de araştırmacı olarak, Yunus Emre mecrası içinde olduk. Belgelere dayalı olarak, Yunus Emre ile ilk tanışmam, 1986 yılında, dayım Doğan Koçer’den, İbrahim Hakkı Konyalı’nın, Karaman Tarihi’ni alıp okuyarak olmuştu. Yunus Emre ile ilgili araştırma ve incelemeler, üniversite hayatım boyunca İstanbul’da da devam etti. 1993 yılında, İ. Hulusi Güngör’ün VIII. Vakıf Haftası Kitabı’ndaki sempozyum bildirisini, teyzem Asibe Koçer Ülkü’nün sağladığı ulufelerle almıştım. 1994 yılında ise tesadüfen Cahit Öztelli’nin Belgelerle Yunus Emre kitabı ile karşılaştım. Yine aynı dönemde Mustafa Tatçı’nın Kültür Bakanlığı’ından çıkan 3 ciltlik Yunus Emre Divanı, Yunus Emre konusuna alakamızı arttırdı. 2007 yılından itibaren ise bir Yunus Emre sevdalısı Ahmet Talat Duru Amca ile tanıştım. Tecrübelerinden ve kitaplarından gönüllüce faydalandırdı.

Bu çalışmalarımda dolaylı ya da dolaysız bana katkıları olan, İbrahim Hakkı Konyalı’ya ve Cahit Öztelli’ye, İ. Hulusi Güngör Hoca’ya Allah’tan rahmet diler, dayım Doğan Koçer’e, teyzem Asibe Koçer Ülkü’ye, Türkiye ve dünyada en önemli Yunus Emre uzmanı Mustafa Tatçı’ya, Ahmet Talat Duru Amca’ya ve çalışma boyunca, bana sabır ve hoşgörü gösteren eşim Sultan Yıldırım ile oğlum Miraç Yıldırım’a cân-ı gönülden teşekkür ederim.

Ama en önemlisi de bu çalışmaya beni teşvik eden, bu ortamı yaratan ve bizzat görevlendiren Belediye Başkanımız Sayın Dr.Kamil Uğurlu’ya ve Valimiz Süleyman Kahraman’a hassaten teşekkür ederim.