AMELÜ’l-YEVM ve’l-LEYLE

Hz. Peygamber’in günlük dua ve zikirleri ile bu konudaki tavsiyelerini ihtiva eden bir hadis kitabı türü.

Müellif:

Günlük hayatta Hz. Peygamber’in ibadet ve dualarını aynen uygulama arzu ve ihtiyacı, erken sayılacak bir dönemde âlimleri onun dualarını müstakil kitaplarda toplamaya sevketmiştir. Müslümanları kendilerinin hazırladığı çoğu secili birtakım dualardan kurtarmayı hedef alan bu tür eserler, önceleri “Kitâbü’d-Duâ”, “Kitâbü’z-Zikr” gibi isimler alırken sonradan “Amelü’l-yevm ve’l-leyle” diye adlandırılmış ve klasik hadis kitabı tekniği içinde telif ve tasnif edilmiştir. Amelü’l-yevm ve’l-leyle adına ilk defa III. (IX.) yüzyılın sonlarında rastlanmaktadır. Hasan b. Ali b. Şebîb el-Ma‘merî’nin (ö. 295/908) ʿAmelü’l-yevm ve’l-leyle adlı eserinin bu konuda ilk yazılanlardan biri olduğu anlaşılmakta, ancak günümüze kadar gelip gelmediği bilinmemektedir. Daha sonra Nesâî (ö. 303/915) ve İbnü’s-Sünnî’nin (ö. 364/974) kaleme aldıkları aynı adlı eserler günümüze ulaşmış bulunmaktadır. Ebû Ömer Ahmed b. Muhammed et-Talemenkî (ö. 429/1037), Ebû Nuaym el-İsfahânî (ö. 430/1038), Münzirî (ö. 656/1258), Şiî âlim Cemâleddin Ahmed b. Mûsâ b. Ca‘fer (ö. 673/1274) ve Süyûtî de (ö. 911/1505) ʿAmelü’l-yevm ve’l-leyle adıyla eserler telif etmişlerdir. Adı el-Eẕkâr olmakla beraber aynı konuları aynı tarzda ele alan Nevevî’nin değerli eserini de burada anmak gerekir. Ancak bunların içinde Nesâî ile talebesi İbnü’s-Sünnî’ye ait olanların bu tür içinde ayrı bir yeri ve önemi vardır.

Nesâî’nin, Abbâsî kumandanlarından duası makbul bir kişi olarak tanınan Türk asıllı Bedr el-Hamâmî’nin (ö. 310/922) isteği üzerine telif ettiği eser, iki talebesi İbnü’l-Ahmer ve İbn Seyyâr tarafından es-Sünenü’l-kebîr’in bir bölümü olarak rivayet edilmişse de aslında müstakil bir kitaptır. Müellif Sünen’indeki metodunu bu eserinde de uygulamış, Kütüb-i Sitte ricâli dışında seksen üç erkek ve iki kadın râviden rivayette bulunmuştur. Bunlar arasında -tanınmayan ve durumu hakkında yeterli bilgi bulunmayan (mechûlü’l-ayn ve mechûlü’l-hâl) altı râvi istisna edilecek olursa- rivayetleri alınmayacak derece de zayıf olan kimse yoktur. Nesâî hadislerin senedlerini değerlendirmiş, zaman zaman râviler arasında tercihler yapmış ve Hz. Peygamber’e ait olduğu kesinlik kazanan bütün evrâd ve ezkârı toplamaya çalışmıştır. İlk defa onun tarafından kullanıldığı zannedilen “Amelü’l-yevm ve’l-leyle” adını, Hz. Peygamber’in “فأيّكم يعمل في كل يوم وليلة ألفين وخمسمائة سيّئة = Hanginiz bir gün ve gecede iki bin beş yüz kötülük işler?” (Nesâî, “Sehiv”, 91; Tirmizî, “Daʿavât”, 25; İbn Mâce, “İḳāmetü’ṣ-ṣalât”, 32) hadisinden almış olduğu tahmin edilmektedir.

İnsanın hemen hemen her işinde sünnete uygun şekilde nasıl davranacağını gösteren eser sabah duası ile başlamakta, eve girerken ve çıkarken, alışveriş yaparken, yatarken ve kalkarken, namaz ve oruç gibi çeşitli ibadetleri ifa ederken neler söyleneceğini, sevinç ve keder hallerinde, çeşitli tabiat olayları karşısında nasıl dua edileceğini bütün ayrıntılarıyla anlatmaktadır.

1141 hadis ihtiva eden ʿAmelü’l-yevm ve’l-leyle üç ayrı yazmasından faydalanılarak Fârûk Hamâde’nin tahkiki ile Beyrut’ta basılmıştır (1407/1987). Ayrıca Münzirî hadislerin senedlerini çıkarmak suretiyle eseri ihtisar etmiştir.

İbnü’s-Sünnî’nin eserinde Hz. Peygamber’in 778 hadisi 459 bab halinde ve hadis kitapları tekniğiyle derlenmiştir. Muhteva olarak Nesâî’nin kitabından farklı olmayan eser, bir nevi giriş mahiyetindeki “dili kötü söz söylemekten koruma” (hıfzü’l-lisân) konusuyla başlamaktadır. Daha sonra, uykudan uyandığı andan itibaren yirmi dört saat içinde hayatın akışına uygun olarak çeşitli konularda Hz. Peygamber’in dualarını ve tavsiyelerini sıralamaktadır. Genellikle her babda bir hadis bulunmakla beraber yer yer sayfalarca süren bablara da rastlanmaktadır. Meselâ sabah duası ile ilgili bab (s. 22-41) kırk dokuz rivayetten, sabah namazından sonra yapılacak dua ile ilgili bab (s. 51-63) otuz beş rivayetten meydana gelmektedir. Aynı konudaki değişik rivayetler “nev‘un âhar” başlığıyla sıralanmaktadır. Metin ve senedleri tenkide tâbi tutmayan müellif, 133 hadisi hocası Nesâî’den naklen zikretmiştir. Ancak Nesâî’nin itibar etmediği birçok zayıf râvinin rivayetini de eserine almıştır.

Zehebî eserdeki hadisleri genel bir değerlendirmeyle ceyyid olarak nitelendirmiştir. Türünün en güzel örneklerinden kabul edilen eser, bazı müelliflerce fazla ayrıntılı bulunarak hadislerin senedleri çıkarılmak suretiyle ihtisar edilmiştir. Kimin tarafından yapıldığı bilinmeyen bir muhtasarı Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (Fâtih, nr. 1132).

Eser Haydarâbâd’da (1315, 1358) ve Kahire’de (1379) yayımlanmış, Abdülkādir Ahmed Atâ tarafından hazırlanan kısmen tahkikli bir baskısı ise Mısır’da neşredilmiştir (1389/1969).


BİBLİYOGRAFYA

İbn Mâce, “İḳāmetü’ṣ-ṣalât”, 32.

Tirmizî, “Daʿavât”, 25.

Nesâî, “Sehiv”, 91.

İbnü’s-Sünnî, ʿAmelü’l-yevm ve’l-leyle (nşr. Abdülkādir Ahmed Atâ), Kahire 1389/1969.

, III, 939-940.

a.mlf., Aʿlâmü’n-nübelâʾ, XVI, 255-256.

, III, 47-48.

, II, 1172-1173.

, I, 165; Suppl., I, 274.

, I, 198.

, II, 80; III, 255.

, III, 24.

Nesâî, ʿAmelü’l-yevm ve’l-leyle (nşr. Fârûk Hamâde), Beyrut 1407/1987, Takdim, s. 90-129.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1991 yılında İstanbul’da basılan 3. cildinde, 27-28 numaralı sayfalarda yer almıştır.