BAYTÂR

Abdürrezzâk b. Hasen b. İbrâhîm el-Baytâr el-Meydânî ed-Dımaşkī (1837-1917)

Suriyeli din âlimi, edip, şair ve tarihçi.

Müellif:

Şam’ın Meydan mahallesinde dünyaya geldi. Büyük âlimler yetiştiren köklü bir aileye mensuptur. İlk bilgileri babasından aldı. Şam kurrâsının üstadı Ahmed el-Hulvânî’nin yanında hâfızlığını tamamladıktan sonra Abdülganî el-Baytâr’dan kıraat, Şam fetva emini olan ağabeyi Muhammed el-Baytâr’dan Hanefî fıkhını öğrendi. Dinî ve aklî ilimlerdeki bilgisini genişletmek için Muhammed et-Tantâvî’den matematik ve astronomi dersleri aldı. Abdülkādir el-Cezâirî’den başta el-Fütûḥâtü’l-Mekkiyye olmak üzere bazı tasavvufî eserler okudu. Tefsir âlimi Cemâleddin el-Kāsımî ve Mısır müftüsü Muhammed Abduh’la görüştü; onların takdir ve saygısını kazandı. Iraklı âlimlerden Mahmud Şükrî el-Âlûsî ile tanıştı ve dostluk kurdu.

Bid‘at ve hurafelerle mücadeleye girişen ve Bektaşî tarzındaki fırkaların dinî hayata verdiği zarara dikkatleri çeken Baytâr kuvvetli bir selefî temayüle sahipti. İsrâiliyat, hurafe ve menkıbe türünden rivayetleri akıl süzgecinden geçirir ve bunların akla uygun düşmeyenlerini kabul etmezdi. Türbe ve yatırlardan medet umma anlayışına karşı çıkarak bu konuyla ilgili hurafe ve bâtıl itikadlarla savaşmış ve sadece Allah’a dua edilip ondan yardım istenmesi gerektiğini anlatmaya çalışmıştır. Kur’an’ın hayata hâkim kılınması, sünnetin canlandırılması ve ictihad yapılması lâzım geldiğini savunması, yeni bir mezhep kurmakla suçlanmasına yol açtı. Muhalifleri onun Suriye’yi İngilizler’in idaresindeki Necd ve Mısır’a teslim etmek için faaliyet gösterdiğini iddia ettilerse de Suriye Valisi Şükrü Paşa’nın 1906’da açtığı soruşturma sonucunda bu iddianın asılsız olduğu anlaşıldı. Aynı yıl İstanbul’da iken şeyhülislâmlık makamı tarafından Suriye’nin büyük merkezlerinde müftü veya kadı olması için yapılan teklifi kabul etmeyerek Şam’a döndü. Burada Meydan mahallesindeki Kerîmüddin Camii’nde bir yandan vaaz vermeye, diğer yandan cami civarındaki evinde özel mahiyette ilmî sohbetler düzenlemeye başladı. 1909’da Sultan Reşad’ın tahta çıkış töreninde Suriye’yi temsil etti. Mûsiki sahasında da engin bilgisi olan Baytâr 10 Rebîülevvel 1335’te (4 Ocak 1917) Şam’da vefat etti.

Eserleri. 1. Ḥilyetü’l-beşer fî târîḫi’l-ḳarni’s̱-s̱âlis̱ ʿaşer. Muhibbî’nin Ḫulâṣatü’l-es̱er ve Murâdî’nin es-Silkü’d-dürer adlı eserleri örnek alınarak yazılan bu kitapta meşâyihin hal tercümeleri ve eserleri söz konusu edilmiş, onlardan nakledilen bazı garip menkıbeler ve birtakım bid‘atlar anlatılmıştır. Çağı ve çağdaşları hakkında değerli bilgiler veren Baytâr’ın bu eseri, o dönemi dinî, ilmî, fikrî ve sosyal yönden incelemek isteyen araştırmacılar için önemli bir kaynaktır. Ḥilyetü’l-beşer, eser üzerinde yayımlanmamış bir ihtisar çalışması bulunan yazarın torunu ve Arap Dili Akademisi (Mecmau’l-lugati’l-Arabiyye) üyesi Muhammed Behcet el-Baytâr tarafından neşredilmiştir (I-III, Dımaşk 1961-1963).

2. el-Mebâḥis̱ü’l-ġurer fî ḥükmi’ṣ-ṣuver. Peygamber ve evliyanın resimlerinin yapılmasına karşı çıkan Baytâr bu maksatla bu eseri yazmıştır. Saîd el-Bâbî Aḥkâmü’t-taṣvîr adlı eserinde Baytâr’a özel bir bölüm ayırmıştır.

3. er-Riḥle. Hicaz ve Kudüs’e yaptığı ziyaretlerle ilgili hâtıralarını topladığı eseridir.

4. Şerḥu’l-ʿAḳīdeti’l-İslâmiyye. Mahmud Hamza Efendi’nin eserinin şerhidir.

5. el-Münne fi’l-ʿamel bi’l-Kitâb ve’s-Sünne.

6. el-Lümʿa fi’l-iḳtidâ ḥâle’t-teşehhüd min ṣalâti’l-cumuʿa (henüz yayımlanmamış olan son dört eseri için bk. Kehhâle, V, 217; Muhammed Abdüllatîf Sâlih el-Ferfûr, s. 176).


BİBLİYOGRAFYA

Abdürrezzâk el-Baytâr, Ḥilyetü’l-beşer fî târîḫi’l-ḳarni’s̱-s̱âlis̱ ʿaşer (nşr. Muhammed Behcet el-Baytâr), Dımaşk 1961-63, I, nâşirin girişi.

, III, 351.

, V, 217.

, I, 410.

Selâhaddin el-Müneccid, Muʿcemü’l-müʾerriḫîne’d-Dımaşḳıyyîn, Beyrut 1398/1978, s. 401.

Muhammed Edîb Âlü Takıyyüddin el-Hısnî, Münteḫabâtü’t-târîḫ li-Dımaşḳ, Beyrut 1399/1979, s. 760, 761.

, s. 107.

Muhammed Abdüllatîf Sâlih el-Ferfûr, Aʿlâmü Dımaşḳ, Dımaşk 1408/1987, s. 176.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1992 yılında İstanbul’da basılan 5. cildinde, 277 numaralı sayfada yer almıştır.