ÇANKIRILI SADREDDİN EFENDİ

(1855-1931)

Son dönem Osmanlı âlimi, Dârülfünun İlâhiyat Fakültesi hocası.

Müellif:

Ebû Talha Abdülkādir Sadreddin 3 Receb 1271 (22 Mart 1855) tarihinde İstanbul’da doğdu. Mefâtîḥu künûzi’l-İslâm adlı eserinde (vr. 5a) nesebini Abdülkādir Sadreddin b. Abdullah Sabrî b. Abdülkādir b. Abdullah b. Hasan el-Kangırî (Kengarâvî) el-Koçhisârî şeklinde zikreder. Babası Şam merkez nâibi, bilâd-ı hamse mevâlîsinden Hâfız Abdullah Sabri Efendi’dir. Büyük dedesi Kayyımzâde Abdullah Efendi huzur derslerinde muhatap ve mukarrir olarak bulunmuş, Kudüs kadılığı vazifesinin ardından 1824’te vefat etmiştir.

Sadreddin Efendi ilk eğitimini babasından aldıktan sonra başta İstanbul ve Şam olmak üzere farklı şehirlerde İslâmî ilimleri tahsil ederek birçok âlimden icâzet aldı. Bunlar arasında Muhammed el-Cuhadâr, Abdülkādir el-Üstüvânî, Muhammed ez-Zehâvî, Bekrî el-Attâr, Osman el-Hatîb el-Hanbelî, Tevfîk es-Süyûtî, Muhammed Saîd el-Yemânî, Tâhir el-Cezâirî, Ebû Nesîb el-Hamzâvî, Ebû Hâşim Abdürrezzâk b. Hüseyin el-A‘zamî ve Muhammed İzzet Eyyûbî sayılabilir. Mefâtîḥu künûzi’l-İslâm’da saydığı bu isimlerden hocalarının daha çok Şam ulemâsından olduğu anlaşılmaktadır (MMİADm., XXIV/3 [1949], s. 420-421). Sadreddin Efendi’ye 31 Mayıs 1871 tarihinde İstanbul müderrisliği pâyesi verildi. Suriye vilâyetinde Dûmâ ve Humus kazaları niyâbetinde bulundu. Hudâvendigâr (Bursa) vilâyeti Gönen kazası nâibliğinden sonra Cidde Bidâyet Mahkemesi, ardından Isparta Sancağı Bidâyet Mahkemesi reisliğine getirildi. Beyrut, Dımaşk, Bağdat, Trabzon, Manastır ve Kosova gibi şehirlerde mahkeme reisliği yaptı. 3 Mart 1913’te, Dârülfünun İlâhiyat Fakültesi’nde hikmet-i teşrî‘ muallimliğine tayin edildi ve bu göreve iki yıl devam etti. Ayrıca Tedkīk-i Mesâhif ve Müellefât-ı Şer‘iyye Meclisi, Maarif Meclisi İmlâ Encümeni üyeliklerinde bulundu. 20 Eylül 1920 tarihinde Dârü’l-hikmeti’l-İslâmiyye üyeliğine getirildiyse de bu görevi uzun sürmedi. 1927’de Üsküdar Salacak’taki Müşir Mehmed Paşa Yalısı’nın selâmlık kısmını satın aldı, ömrünün kalan kısmını burada geçirdi. 14 Şubat 1931’de İstanbul’da vefat etti ve Karacaahmet Mezarlığı’na defnedildi. Sadreddin Efendi’nin hanımı Şam ulemâsından Mekkîzâde Muhammed Ebü’l-Hayr Âbidîn Efendi’nin kızı Behiye Hanım’dır.

Eserleri. Sadreddin Efendi’nin bir kısmı yayımlanmış, çoğu yazma ve müsvedde halindeki eserlerinden yayımlananları şunlardır: 1. ez-Zerîa fî ilmi’ş-şerîa (İstanbul 1893). Fıkıh usulü konularını tablolar halinde anlatan Türkçe bir eserdir. 2. el-Mûfî fi’n-naḥvi’l-Kûfî. Muhammed Behcet el-Baytâr tarafından müellif nüshasına dayanılarak yayımlanmış (MMİADm., XXIV/3 [1949], s. 417-432; XXIV/4, s. 560-582; XXV/2 [1950], s. 223-246; XXV/3, s. 399-414; XXV/4, s. 511-534; XXVI/1 [1951], s. 85-100; XXVI/2, s. 199-222; XXVI/3, s. 407-422; XXVI/4, s. 577-589), ayrıca kitap halinde de basılmıştır (Dımaşk 1950, 1427/2006). 3. Keşfü’l-ġumme ʿan iftirâḳi’l-ümme. İtikadî mezheplerin tarihî gelişimiyle görüşlerinin ele alınıp eleştirildiği hacimli bir eserdir. Kitabın bir bölümü Câmiatü’l-Medîneti’l-İslâmiyye’de Külliyyetü usûli’d-dîn’de iki doktora tezi halinde tahkik edilmiştir (I ve II. cilt ile III. cildin 22. varakına kadar, Ali Abdüllatîf el-Kîlânî [2005], III. cildin 22. varakından itibaren, IV ve V. ile VI. cildin 27. varakına kadar, Ahmed Aymer [2010]). 4. Hikmet-i Teşrî‘. Müellifin Dârülfünun İlâhiyat Fakültesi’ndeki ders notlarından ibarettir. Bunların ilk kısmı Mahfil dergisinde yayımlanmıştır (sy. 2 [İstanbul 1338/1920], s. 23-24; sy. 3 [İstanbul 1338/1920], s. 42-44). Eserin tesbit edilebilen tek müellif nüshası Süleymaniye Kütüphanesi’nde kayıtlıdır (Mehmet Zeki Pakalın, nr. 80). 5. Mefâtîḥu künûzi’l-İslâm. Sadreddin Efendi’nin hadis, tefsir, fıkıh, tabakat, tarih, ahlâk vb. alanlardaki kitaplara ait senedleri zikrettiği eserin müellif hattı nüshası Zâhiriyye Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (nr. 10650). Sadreddin Efendi’nin ayrıca Hukūk-ı Âile Kararnâmesi hakkında Sebîlürreşâd’ın 382-445. sayılarında yayımlanmış yirmi adet makalesi vardır (Ceyhan, s. 427-428). Ahmet Yasin Küçüktiryaki bu makaleler üzerine bir yüksek lisans tezi hazırlamıştır (2009, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü). Muhammed Behcet el-Baytâr, Sadreddin Efendi’nin daha başka eserlerini de zikretmektedir (MMİADm., XXIV/3 [1949], s. 420).

BİBLİYOGRAFYA :

BA, DH.SAİD, Dosya, nr. 72, Gömlek nr. 210; Abdülkādir Sadreddin, Mefâtîḥu künûzi’l-İslâm, Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye, nr. 10650, vr. 5a; a.mlf., “Hikmet-i Teşrî‘, Mukaddime”, Mahfil, sy. 2, İstanbul 1338/1920, s. 23-24; sy. 3 (1338/1920), s. 42-44; Esmâ el-Hımsî, Fihrisü maḫṭûṭâti Dâri’l-kütübi’ẓ-Ẓâhiriyye: ʿUlûmü’l-luġati’l-ʿArabiyye: en-Naḥv, Dımaşk 1393/1973, s. 519; Ziriklî, el-Aʿlâm (Fethullah), IV, 40-41; Abdullah Ceyhan, Sırat-ı Müstakîm ve Sebîlürreşad Mecmuaları Fihristi, Ankara 1991, s. 427-428; Ömer Rızâ Kehhâle, Muʿcemü’l-müʾellifîn, Beyrut 1414/1993, I, 838; II, 190; M. Behcet el-Baytâr, “el-Mûfî fi’n-naḥvi’l-Kûfî”, MMİADm., XXIV/3 (1949), s. 420-421.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2016 yılında İstanbul’da basılan (gözden geçirilmiş 2. basım) EK-1. cildinde, 283-284 numaralı sayfalarda yer almıştır.