HAMZA BABA TÜRBESİ

İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde XV. yüzyılda yapıldığı kabul edilen türbe.

Müellif:

Batı Anadolu’da Manisa yöresinin fethi ve İslâmlaşması ile bağlantılı rivayetlere göre, Horasan’dan gelmiş gazi erenlerden olan Hamza Baba’nın Nif’teki (Kemalpaşa) kabri üzerine II. Murad tarafından bir türbe yaptırılıp yakınında bir de Bektaşî tekkesi kurulmuştur. Fakat Ömer Lütfi Barkan tarafından tesbit edilen arşiv belgelerinde burasıyla ilgili en eski kayıt II. Bayezid dönemine aittir. Saruhan Evkaf Defteri’ndeki 928 (1521-22) tarihli bu kayıtta, “Nâhiye-i Nif’te Gereme nâm karye kurbünde Kapukaya demekle mâruf mevzii Hamza Baba nâm derviş kendi dest-i renciyle açıp ihyâ edip ve su getirip bir zâviye bina ve hasbeten lillâh bağ dikip ihya etmiş; zikrolan bağın ve mevziin öşrünü Sultan Bayezid Han ihsan edip ref‘ buyurup ellerine hükm-i hümâyun inâyet olunmuştur” denilmektedir (, nr. 398, s. 100).

Bu kayıt, zâviyenin II. Bayezid döneminde kurulduğunu açıkça belirttiğine göre Hamza Baba da aynı yıllarda yaşamış ve belki de ölmüş olmalıdır. Hilal Ortaç’ın yayımladığı Hamza Baba Tekkesi’nin tarihçesiyle ilgili altı belgeden sonuncusu 6 Teşrînievvel 1308 (18 Ekim 1892) tarihli olup Şeyh Halil Efendi’nin ölümü ile zâviyedarlığın oğlu Derviş Ali Efendi’ye tevcih edildiğine dairdir. Aradan geçen 100 yıl içinde, bu tarihî eser hakkında bir araştırma hazırlayanların ifadelerine göre tekke bütünüyle ortadan kalkmış, yalnız türbe ayakta kalabilmiştir.

Bir mezarlığın içinde yer alan Hamza Baba Türbesi kesme taştan yapılmış sekizgen planlı bir yapıdır. Giriş kısmında mukarnaslı başlıklı iki sütuna oturan sivri kemerli bir sundurma vardır. Türbenin sekizgen kitlesi profilli bir silme ile bitmekte, üstünde yine sekizgen ve aynı biçimde silmeye sahip sağır bir kasnak yer almaktadır. Bunun da üstünde kurşunla kaplı küçük bir kubbe oturur.

Türbe mekânı, yedi cephesinde altlı üstlü açılmış pencerelerden aydınlanıyordu. Bunlardan alttakilerin dördü sonraları örülerek kapatılmıştır. Alt sıradakiler, içi dolgulu sivri tahfîf kemerleri altında dikdörtgen biçimlidir. Üst sırada yer alan pencereler ise sivri kemerli olup filgözü alçı içtenliklere sahiptir. Alt sıradaki pencerelerden bir tanesi, içeride bir çerçeve ile sınırlanarak sivri kemerli bir mihrap görünümüne sokulmuştur. İnci Kuyulu, bunun etrafındaki süslemelerin orijinal olmayıp sonradan yapıldığı görüşündedir. Türbenin içinde tek sanduka vardır.


BİBLİYOGRAFYA

, nr. 398, s. 100.

Bursalı Mehmed Tâhir, Aydın Vilâyetine Mensûb Meşâyih, Ulemâ, Şuarâ, Müverrihîn ve Etibbânın Terâcim-i Ahvâli, İzmir 1324, s. 11-12.

İbrahim Gökçen, Sicillere Göre XVI. ve XVII. Asırlarda Saruhan Zaviye ve Yatırları, İstanbul 1946, s. 22, 29, 57, 76.

Seydi Ahmet Çetin, Hamza Baba Yatırı (lisans tezi, 1980), İÜ Ed.Fak.

Ömer Lutfi Barkan, “Osmanlı İmparatorluğunda Bir İskân ve Kolonizasyon Metodu Olarak Vakıflar ve Temlikler”, , sy. 2 (1942), s. 297, 324-325, nr. 89.

Hilal Ortaç, “Hamza Baba Tekkesi ile İlgili Bazı Belgeler”, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Dergisi, VII, İzmir 1994, s. 112-126, lv. XXXV-XL.

İnci Kuyulu, “Hamza Baba Türbesi”, a.e., s. 127-133, lv. XLI-XLIII.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1997 yılında İstanbul’da basılan 15. cildinde, 502-503 numaralı sayfalarda yer almıştır.