KÜRÂUNNEML

Ebü’l-Hasen Alî b. el-Hasen b. el-Hüseyn el-Hünâî el-Ezdî (ö. 310/922)

Kûfe dil mektebine mensup lugat âlimi.

Müellif:

Mısır’da doğdu. Kısa boylu yahut çirkin olmasından dolayı “Kürâu’n-neml” (Karınca bacak) veya sadece “Kürâ‘” lakabıyla tanındı. Soyunun Ezd kabilesine dayanması sebebiyle ve atalarından Hünâe b. Mâlik ile Devs b. Adnân’a nisbetle Ezdî, Hünâî ve Devsî nisbeleriyle de anılır. Kürâunneml, başta Ebû Ali ed-Dîneverî olmak üzere zamanının Kûfe ve Basra dil mekteplerine mensup âlimlerinden Arap lugatı ve grameriyle ilgili dersler aldı. Lugat âlimi Ebû Yûsuf Ya‘kūb b. İshak el-İsfahânî’den, Ebû Ubeyd Kāsım b. Sellâm’ın kitaplarını rivayet etti. Güzel ve yanlışsız hattıyla yazdığı eserleri istinsah edip satarak geçimini sağladığı, zamanında eserlerinin Mısır ve Mağrib’de çok rağbet gördüğü ve Bağdat’ta büyük şöhret kazandığı kaydedilir. Vefat yılı olarak 307 (919), 309 (921), 316 (928) ve 320 (932) gibi tarihler kaydedilmekteyse de Kütübî ʿUyûnü’t-tevârîḫ’inde 310 (922) yılını kesin ölüm tarihi olarak verdiğinden bu tarih tercih edilmiştir. İbnü’l-Kıftî, Kürâunneml’i Basra dil mektebine yakın bir nahiv ve lugat âlimi olarak kabul eder (İnbâhü’r-ruvât, II, 240). Ancak günümüze ulaşan eserlerindeki nakillerin çoğunun Kûfe mektebine mensup âlimlere ait olması onun bu mektebe mensup olduğunu kanıtlamaktadır.

Sözlük çalışmaları üzerinde yoğunlaşan Kürâunneml Mısırlı ilk sözlük yazarıdır. el-Muḥkem (İbn Sîde), el-Muḫaṣṣaṣ (İbn Sîde), el-Bâriʿ (Ebû Ali el-Kālî), Lisânü’l-ʿArab (İbn Manzûr), el-Ḳāmûsü’l-muḥîṭ (Fîrûzâbâdî) ve Tâcü’l-ʿarûs (Zebîdî) gibi temel sözlükler onun eserlerinden yapılan nakillerle doludur. Ali b. Hamza el-Basrî, bazı lugatlardaki hatalara dair et-Tenbîhât ʿalâ aġālîṭı’r-ruvât adlı eserinde İbn Vellâd’ın el-Maḳṣûr ve’l-memdûd isimli kitabındaki hataları Kürâ‘dan yaptığı nakillerle düzeltmiştir. Lugat âlimleri görüşlerini tartışmasız olarak doğru kabul etmişlerdir.

Eserleri. 1. el-Münecced (fi’l-luġa). Birden çok anlamı olan kelimelere (el-müşterekü’l-lafzî) dair zamanımıza ulaşan en kapsamlı sözlüktür. Eserin, müellifin el-Münaḍḍad adlı büyük sözlüğünün ihtisarı olan el-Mücerred’in kısaltılmış şekli olduğu yolundaki rivayet hatalı olmalıdır. Çünkü el-Mücerred, el-Münaḍḍad’ın bir başka yönden ihtisarıdır. Eseri oluşturan altı bölümün (bab) ilk beşinde kelimeler konularına göre, altıncı bölümde ise alfabetik olarak dizilmiştir. İlk beş bölüm insan organları, hayvan türleri, kuş türleri, savaş aletleri, gök ve yıldızlarla ilgili kelimeleri ihtiva eder. Altıncı bölümü oluşturan dünya ve üzerindekilerle ilgili kelimeler, asıl ve ziyade harfler ayırımı yapılmadan birinci ve ikinci harflerine göre alfabetik olarak sıralanmıştır. el-Münecced dizimde kelimelerin ikinci harflerini de dikkate alan ilk sözlüktür. Hadisleri şâhid olarak kullanan ilk sözlük âliminin Tehẕîbü’l-luġa sahibi Ezherî olduğu kabul edilir. Halbuki Kürâunneml ondan önce bu eserinde on üç hadisle istişhâd etmiştir. Kürâ‘, aynı zamanda lugat âlimlerinin istişhâd için belirlediği tarih sınırını (150/767) aşarak muhdes (müvelled) şairlerin şiirlerinden de şâhid getirmiştir. Zamanımıza ulaşmayan birçok kaynaktan yararlanması, Mısır ve Güney Arabistan Arapçası’na ait başka yerlerde bulunmayan birçok kelime içermesi eserin önemini arttırmaktadır. Sözlüğün metni, Fevzî Abdülazîz Mes‘ûd tarafından Câmiatü’l-Kāhire kısmü külliyyeti’l-âdâb’da 1973’te yüksek lisans çalışması olarak hazırlanıp basılmış (Kahire 1984), ilmî inceleme ve neşrini ise Ahmed Muhtâr Ömer – Dâhî Abdülbâkī gerçekleştirmiştir (Kahire 1976, 1988).

2. el-Mücerred (fî ġarîbi kelâmi’l-ʿArab ve luġātihâ). Garîb ve nâdir kelimeler sözlüğü olan eser, el-Münaḍḍad’ın rivayet zincirleri ve örneklerin atılmasıyla yapılmış bir ihtisardır. Eserde alfabetik dizim sistemi kelimelerdeki ziyade harflerle ikinci harfler de dikkate alınıp tam olarak uygulanmıştır. Kelimelerin ilk harfi “bab”, ikinci harfi “fasıl” şeklinde adlandırılmıştır. Dizimde, Arap dilinde kullanılan ve kullanılmayan fasıllar Kitâbü’l-ʿAyn’da olduğu gibi “müsta‘mel” ve “mühmel” kaydıyla belirtilmiştir. Bu sebeple eseri Kitâbü’l-ʿAyn’a benzetenler olmuştur. Temel sözlüklerde kendisinden birçok nakil yapılan kitabı Muhammed b. Ahmed el-Ömerî iki cilt halinde neşretmiştir (Mekke 1413/1992).

3. el-Münteḫab (min ġarîbi kelâmi’l-ʿArab). Bab-fasıl esasına ve konulara göre dizilen eser garîb ve nâdir kelimeler, Arapça’ya başka dillerden giren kelimeler (dahîl), karşıt anlamlı (ezdâd) kelimeler, birden fazla zaptı olan kelimelerle delâlet nüansları (fıkhü’l-luga) ve etimoloji gibi çeşitli konuları kapsar. Ebû Ubeyd Kāsım b. Sellâm’ın el-Ġarîbü’l-muṣannef’i ile Kitâbü’ş-Şâʾı, Sîbeveyhi’nin el-Kitâb’ı, İbnü’s-Sikkît’in Iṣlâḥu’l-manṭıḳ’ı eserin başlıca kaynaklarıdır. Kitabı Muhammed b. Ahmed el-Ömerî iki cilt halinde yayımlamış (Mekke 1409/1989), Mustafa Abdülhafîz Sâlim de Fehârisü fihrisi’l-luġa fî Kitâbi’l-Münteḫab li-Kürâʿınneml adıyla eserin çeşitli indekslerini hazırlamıştır (Mekke 1414/1993).

Müellifin kaynaklarda adı geçen diğer eserleri de şunlardır: el-Münaḍḍad, el-Mücehhed, el-Muṣaḥḥaf, el-Munaẓẓam, el-Muntaẓam, el-Münemnem, el-Müveşşâ, el-Muʿavvef, Ems̱iletü’l-ġarîb ʿalâ vezni’l-efʿâl, Lehce (fi’l-luġa), el-Evzân, el-Ferîd.


BİBLİYOGRAFYA

Kürâunneml, el-Münecced fi’l-luġa (nşr. Ahmed Muhtar Ömer – Dâhî Abdülbâkī), Kahire 1988, neşredenlerin girişi, s. 8-25.

a.mlf., el-Mücerred fî ġarîbi kelâmi’l-ʿArab ve luġātihâ (nşr. Muhammed b. Ahmed el-Ömerî), Mekke 1413/1992, neşredenin girişi, s. 7-24.

, s. 382-383.

, XIII, 12-13.

, II, 240.

İbn Kādî Şühbe, Ṭabaḳātü’n-nüḥât ve’l-luġaviyyîn (nşr. Muhsin Gayyâz), Necef 1974, s. 114.

, I, 201.

, VIII, 241-242, 276.

Ahmed Nusayyif el-Cenâbî, ed-Dirâsâtü’l-luġaviyye ve’n-naḥviyye fî Mıṣr, Kahire 1977, s. 209-246.

a.mlf., “el-Münecced fi’l-luġa muʿcemün ferîdün fî menhecih”, Mecelletü Âdâbi’l-Müstanṣıriyye, I, Musul 1976, s. 9-39.

Ahmed Muhtâr Ömer, “el-Münteḫab li-Ebi’l-Ḥasan ʿAli b. el-Ḥasan el-Hünâʾî el-meşhûr bi-Kürâʿ el-müteveffâ sene 310 h.”, Mecelletü’l-baḥs̱i’l-ʿilmî ve’t-türâs̱i’l-İslâmî, III, Mekke 1400/1980, s. 407-417.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2002 yılında Ankara’da basılan 26. cildinde, 561-562 numaralı sayfalarda yer almıştır.