MÂSERCİSÎ, Ebü’l-Hasan

Ebü’l-Hasen Muhammed b. Alî b. Sehl el-Mâsercisî en-Nîsâbûrî (ö. 384/994)

Şâfiî fakihi.

Müellif:

Anne tarafından dedesi olan Ebû Ali Hasan b. Îsâ b. Mâsercis en-Nîsâbûrî’den dolayı Mâsercisî nisbesiyle anılmıştır. Önceden hıristiyan olan Hasan b. Îsâ, Abdullah b. Mübârek vasıtasıyla müslüman olduktan sonra İbnü’l-Mübârek başta olmak üzere İbn Uyeyne, Vekî‘, Ebû Muâviye ed-Darîr gibi muhaddislerden hadis dinledi ve ilmiyle tanındı. Ahmed b. Hanbel, Buhârî, Müslim, Ebû Zür‘a er-Râzî ve Ebû Hâtim er-Râzî gibi muhaddisler de ondan hadis dinlediler (Nevevî, I/2, s. 213). Çocukları ve torunları Mâsercisî nisbesiyle anılmıştır.

Ebü’l-Hasan el-Mâsercisî 340’lı (951) yıllara kadar Nîşâbur ve Rey’den başka Bağdat, Kûfe, Basra, Hicaz, Kahire, Halep ve Dımaşk’a ilim yolculukları yaparak zamanının önde gelen âlimlerinden ders aldı. Ebû İshak el-Mervezî’nin ilim meclisine katıldı ve onunla birlikte Kahire’ye gitti. Mervezî’nin vefatı üzerine Bağdat’a geçerek İbn Ebû Hüreyre’nin yardımcısı oldu ve onun meclisten ayrılmasından sonra derslerini idare etti. Hocaları arasında bunlardan başka dayısı Müemmil b. Hasan b. Îsâ b. Mâsercis el-Mâsercisî, Mekkî b. Abdân, Ebü’l-Hasan İbn Hazlem, Ebû Saîd İbnü’l-A‘râbî, Ebû Tâlib Ömer b. Rebî‘ b. Süleyman el-Haşşâb, İbn Dâse gibi âlimler vardır. Ayrıca Müzenî ile Yûnus b. Abdüla‘lâ es-Sadefî’nin öğrencilerinden ders aldığı zikredilir.

344 (955) yılında Horasan’a dönen Mâsercisî ölümüne kadar öğretimle meşgul oldu. Hâkim en-Nîsâbûrî, Ebü’t-Tayyib et-Taberî, Ebû Nuaym el-İsfahânî, İsmâil b. Ahmed el-Hîrî ve İsmâil b. Abdurrahman es-Sâbûnî onun en meşhur talebeleridir. Horasan bölgesinde Şâfiîler’in önde gelen imamlarından ve mezhebi en iyi bilenlerden kabul edilen Mâsercisî bazı kaynaklara göre yetmiş altı, kaynakların çoğuna ve talebesi Hâkim en-Nîsâbûrî’ye göre ise seksen altı yaşında 5 Cemâziyelâhir 384 (17 Temmuz 994) tarihinde Horasan’da vefat etti.

Mâsercisî, Şâfiî mezhebinde İmam Şâfiî’nin ictihadının bulunmadığı sahalarda onun usulüne uygun olarak ictihad edebilecek ilmî seviyeye sahip olan ashâbü’l-vücûh arasında sayılmıştır. Mâsercisî’yi, Hz. Peygamber’e ulaşan icâzet zincirindeki hocaları içinde sayan Nevevî (I/1, s. 18), bazı konularda ona nisbet edilen ictihadların Ebû İshak eş-Şîrâzî’nin el-Müheẕẕeb’i ile kendisinin Ravżatü’ṭ-ṭâlibîn’inde zikredildiğini belirtir (a.g.e., I/2, s. 212).


BİBLİYOGRAFYA

Ebû Âsım el-Abbâdî, Ṭabaḳātü’l-fuḳahâʾi’ş-Şâfiʿiyye (nşr. G. Vitestam), Leiden 1964, s. 100-101.

, s. 116.

, XV, 720-721.

İbnü’s-Salâh, Ṭabaḳātü’l-fuḳahâʾi’ş-Şâfiʿiyye (nşr. Muhyiddin Ali Necîb), Beyrut 1413/1992, II, 863.

, I/1, s. 18; I/2, s. 212-214.

, IV, 202.

Zehebî, Târîḫu’l-İslâm: sene 381-400, s. 85-86.

Safedî, el-Vâfî, Wiesbaden 1394/1974, IV, 115-116.

, IV, 121.

, Beyrut 1996, s. 365.

Ebü’l-Fidâ İbn Kesîr, Ṭabaḳātü’l-fuḳahâʾi’ş-Şâfiʿiyyîn (nşr. Ahmed Ömer Hâşim – M. Zeynühüm M. Azeb), Kahire 1413/1993, I, 334-335.

İbnü’l-Mülakkın, el-ʿİḳdü’l-müẕheb fî ṭabaḳāti ḥameleti’l-meẕheb (nşr. Eymen Nasr el-Ezherî – Seyyid Mühennâ), Beyrut 1417/1997, s. 63.

, I, 166.

, I, 313, 400.

M. Hasan Heyto, el-İctihâd ve ṭabaḳātü müctehidî eş-Şâfiʿiyye, Beyrut 1409/1988, s. 169-170.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2003 yılında Ankara’da basılan 28. cildinde, 75-76 numaralı sayfalarda yer almıştır.