TAHSİN EFENDİ, Tokatlı

(1851-1915)

Osmanlı hattatı.

Müellif:

Hâfız Hasan Tahsin Efendi 1851’de Tokat’ta doğdu. Meydan Camii imamı Osman Efendi’nin oğludur. 1867 yılında İstanbul’a giderek medrese tahsili gördü. Kayserili Derviş Ali Rızâ Efendi’nin Beyazıt Camii’ndeki derslerine devam edip ilmiye icâzeti aldı. Ayrıca Hattat Muhsinzâde Abdullah Hamdi Bey’den sülüs ve nesih meşketti ve icâzet aldı. Muhsinzâde’nin hocası Kazasker Mustafa İzzet Efendi’den de faydalandı. Beyazıt’ta Ali Paşa Mescidi’nde imam-hatiplik görevine başladı (1869). Mercan yangınında caminin yandığı güne kadar kırk beş yıl burada görevini sürdürdü. Bunun dışında rüşdiye mekteplerinde hat ve Arapça hocalığı yaptı. Beyazıt Devlet Kütüphanesi 1884’te açıldığında ikinci ve ardından birinci hâfız-ı kütüb oldu. Ölümüne kadar yirmi dokuz yıl boyunca burada yöneticilik görevini sürdürdü. Kütüphanenin 15.000 ciltlik bölümünün katalogunu hazırladı. Sülüs ve nesih dalında çeşitli formlarda eserler veren Tahsin Efendi’nin elinden çıkmış pek çok yazı, elli yıl gibi uzun bir süre zarfında bir araya getirdiği nâdide yazma eser hat koleksiyonu ve içinde değerli kalemtıraş, makta‘, divit ve hokkaların bulunduğu zengin bir arşivle birlikte önce Beyazıt’ta, daha sonra Sultanahmet’te oturduğu iki ayrı evde geçirdiği yangınlar yüzünden büyük ölçüde yok oldu. Uğradığı bu felâketlerin üzüntüsüyle kendisine inme indi. Bir yıl sonra 13 Aralık 1915 tarihinde vefat etti. Eyüp’te Bahariye sırtlarında Kâşgarî Dergâhı yakınında kendisinden önce genç yaşta vefat eden kızının yanına defnedildi.

Tahsin Efendi koleksiyonunda yer alıp söz konusu iki yangından kurtarılabilen eserler Halil Edhem Arda’ya geçmiş, bunun bir kısmı daha sonra Topkapı Sarayı Müzesi’ne intikal etmiştir. İbnülemin Mahmud Kemal ve kardeşi Ahmed Tevfik çocukluk yıllarında sülüs ve neshi ondan meşketmiş ve icâzet almıştır. Bu vesile ile kendisini yakından tanıyan İbnülemin onun ilmî ve tasavvufî meclisleri seven, mûsiki ve şiire âşina, halim selim bir zat olduğunu söyler. Hayatı boyunca yazdığı, kıta ve levha boyutlarında, usta düzeyinde pek çok eser bırakmış, İbnülemin’e göre birkaç nüsha, M. Uğur Derman’a göre ise 120 kadar mushaf-ı şerif yazmıştır. Çeşitli müzeler ve özel koleksiyonlar yanında İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde bulunan İbnülemin koleksiyonunda eserleri vardır. Hasan Tahsin Efendi’nin 1894’te okunaklı, 362 yaprak, her sayfada on üç satır, güzel bir nesihle cüzler halinde yazıp tamamladığı 35,6 × 24,4 cm. ebadındaki bir mushaf-ı şerifi, devrin usta müzehhiplerinden Osman Yümnî Efendi tarafından 1904’te klasiğe yakın tarzda tezhip edilmiş, eser iki kap arasına alınarak tek cilt haline getirilmiştir. Bu Kur’ân-ı Kerîm önce Fuat Şemsi Bey’de iken bugün Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi Hat Koleksiyonu içinde bulunmaktadır (nr. 100-0352). Çadırcılar semtinde yer alan hanın dış cephesindeki celî sülüs “Sarnıçlı Han” ibaresi de onun eseridir. Tahsin Efendi yazılarına genellikle “Tahsin el-İmam”,“Hâfız Hasan Tahsin” veya kısaca “Tahsin” şeklinde imza atmıştır.

BİBLİYOGRAFYA
İbnülemin, Son Hattatlar, s. 424-427; M. Uğur Derman, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi Hat Koleksiyonundan Seçmeler, İstanbul 2002, s. 206-207; Şevket Rado, Türk Hattatları, İstanbul, ts. (Yayın Matbaacılık), s. 249.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2010 yılında İstanbul’da basılan 39. cildinde, 431-432 numaralı sayfalarda yer almıştır.