Zülfiyye Veliyeva. 11.-15. yüzyıllarda Azerbaycan`da Türkmenler (Oğuzlar). Yüksek lisans tezi (2000)

Title:11.-15. yüzyıllarda Azerbaycan`da Türkmenler (Oğuzlar)=Türkmen (Oghuz) tribes in Azerbaijan between 11 th and 15 th centuries. Yüksek lisans tezi
Author:Zülfiyye Veliyeva
Translator:
Editor:Danışman: Üçler Bulduk
Language:Turkish
Series:
Place:Ankara
Publisher:Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Year:2000
Pages:165
ISBN:
File:PDF, MB
Download:Click here

Zülfiyye Veliyeva. 11.-15. yüzyıllarda Azerbaycan`da Türkmenler (Oğuzlar). Yüksek lisans tezi. Ankara: Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2000, 165 s.

Özet

Azerbaycan`da M.Ö. Türk kökenli halkların olduğu şüphesizdir. Fakat, bölgenin tamamen Türk halkları tarafından ele geçirilmesi ve bir Türk vatanı haline getirilmesi Selçuklularla başlamaktadır. Türkmen boyları Azerbaycan`ın Türkleşmesinde bu anlamda önemli rol oynamışlardır. Selçuklu döneminde Azerbaycan`a gelip yerleşen Oğuz boyları genelde İslamiyet`i kabul etmiş olan Türkmenlerdi. Selçuklu dönemi yukarıda da kaydettiğimiz gibi Türkleşmenin başlaması olarak değerlendirilmektedir. Bu dönem içerisinde buraya gelen Türkmenler bölgenin çeşitli yönlerine doğru dağılmış ve yerleşmişlerdir. Doğal olarak kendilerini çevredeki güçlü devletlerden korumaya çalışmışlardır. Gürcü ve Ermeni Krallıklarıyla zaman zaman savaştıkları tarihi kayıtlarda geçmektedir. Selçuklu döneminde, Azerbaycan`da, Selçuklu devletinin bir uzantısı olarak görebileceğimiz İldenizler devleti (Atabeylik) ortaya çıkmıştır. Bu Atabeylerin Selçuklu yönetiminde bazı etkileri olduğu da bilinmektedir. Moğol devrinde, Moğol hücumlarıyla Azerbaycan`a gelip yerleşen pek çok Türk kökenli halkların olduğu da bilinmektedir. Özellikle Moğol devrinde Kıpçak ve Uygurlann bu bölgeye yerleştikleri, Moğol yönetiminde Uygurlann yer aldığı kaydedilmektedir. Sadece Türk kökenli halklar değil, aynı zamanda Moğol kökenlilerin de Türkleşmesi Azerbaycan`ın Türkleşmesinde hızlandırıcı rol oynamıştır. Bu devrin doğal sonucunda ortaya çıkan Çobaniler, Celairler hatta Karakoyunlular da kendileri Türkmen olmalarına rağmen meşrutiyet sağlamak amacıyla kendilerini Moğol-Cengiz soyuna ve ananesine dahil etmeye çalışmışlardır. Karakoyunlu ve Akkoyunlu devrinde bölgenin artık tamamen Türkleştiği anlaşılmaktadır. Yine bu devirde Türkistan`dan Timur`la birlikte Türk kökenli boyların geldiği bilinmektedir. Fakat bu devirde artık Türkmen boy ve aşiretlerinin oturmuş bir sosyal-iktisadi yapıları söz konusudur. Türkmenler bu devirde ilk geldikleri yapıya sahip değillerdi ve bu yapılanmanın doğal sonucu olarak da Türkmen kökenli Safevi devleti ortaya çıkmıştır. Safeviler döneminde ise Türkmenler hemen hemen siyasi yapılanmalarını tamamlamış gibiydiler. 16. yy.`a gelindiğinde Anadolu Türkmenlerinin de bir kısmı için, konar göçer Oğuz/Türkmen geleneğinin en esaslı temsilcisi Safeviler olmuştur. Bu nedenle Anadolu`dan pek çok Türkmen cemaati Azerbaycan ve İran`a yönelmiştir. Bir süre sonra Türkmen temelli Safevi devletinin yönetimi Farslaşsa da, XVI. yüzyılda Türkmenlerin tek siyasal sözcüsü olarak Safevi devletini görüyoruz.

Abstract

It is concrete that there were Turkish tribes in Azerbaijan in ancient times. However, the real Turkification of the region began with the Saljuk era. In this process, Türkmen tribes played an important role. The Türkmen tribes that settled down in Azerbaijan at Saljuk era generally were Muslims. Türkmen tribes that were scattered around in Azerbaijan naturally tried to defend themselves against invasions from outside the region. It could be seen in historical sources that they occasionally waged wars with Georgian and Armenian kingdoms. The state of İldenizler (Atabeylik) which could be seen as an extension of Saljuk State was founded in Azerbaijan during this era. These Atabeys were also effective in the Saljuk administration. It is known that there were also plenty of Turkish tribes settled down in Azerbaijan at Mongol era. It was recorded that especially Kıpçak and Uygur tribes had settled in the region and Uygurs had been active in the Mongol administration. It was not only the settlement of Turkish tribes that Turkificise the region, but also the Turkification of Mongols played an accelerating role in the process of Turkification of the region. Çobanî, Celâir and even Karakoyunlu states that were formed as a result of Mongol era claimed that they were the descendants of Çingiz Han for legitimising their sovereignty although all three of them were ethnically Türkmen. It could be understood that the region was completely Turkificised during Karakoyunlu and Akkoyunlu states. In this era, Turkish tribes from Türkistan were still continuing to come to the region with Timur. However, Türkmens that had settled before have already had a settled social and economic structure. Their structure was not the same with the time that they had arrived to the region, so Türkmens founded Safavî State as a result of this new structure. The Safavî State became the main representative of the nomadic Oghuz/Türkmen tradition even for the Anatolian Türkmen tribes in the 16th century. As a result, plenty of Türkmen communities tended to Azerbaijan and Iran. Although the Safavî State was Persianised after a while, it was still the unique political representative of Türkmens in the 16th century.