Ercan Cengiz. Şeddadiler döneminde Anı (1064-1200). Yüksek lisans tezi (2008)

Title:Şeddadiler döneminde Anı (1064-1200)=Ani during Şeddadis (1064-1200). Yüksek lisans tezi
Author:Ercan Cengiz
Translator:
Editor:Tez yöneticisi: Ali İpek
Language:Turkish
Series:
Place:Kars
Publisher:Kafkas Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Year:2008
Pages:VI, 93
ISBN:
File:PDF, 18.9 MB
Download:Click here

Ercan Cengiz. Şeddadiler döneminde Anı (1064-1200). Yüksek lisans tezi. Kars: Kafkas Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008, VI+93 s.

Özet

Anı Kars iline 41 km. uzaklıkta ve Türkiye-Ermenistan sınırında bulunan tarihi bir yerleşim yeri olup günümüzde harabe halinde bulunmaktadır. Şehrin adı; yaygın görüşe göre İslamiyet öncesi İranlılarda bereket ve su tanrıçası olan Anahit’in adından Anı şekline dönüştüğü yönündedir.

Anı adına tarihi kaynaklarda V. yüzyıldan itibaren rastlanmaktadır. Anı bu yüzyılda şehirden çok kale görünümündedir. Şehir VIII. yüzyılda Müslüman Abbasi Halifeliği’nin hakimiyeti altına girmiştir. IX. yüzyılda tekrar bağımsız hale gelmiştir. XI. yüzyılın ilk yarısında Bizans İmparatorluğu’nun hakimiyetine girmiştir. XI. yüzyılın II. yarısında ise Selçuklu Türkleri tarafından fethedilmiş ve fethin hemen akabinde Şeddadlı Hanedanına bırakılmıştır. Şeddadiler Anı’nIn İpek Yolu üzerinde bulunmasından faydalanmışlar ve Anı’nın yörenin ticaret merkezi durumuna gelmesini sağlamışlardır. Bunun sonucu olarak şehirde refah seviyesi yükselmiş, şehir hızla büyümüş ve nüfus artmıştır.

Şeddadiler döneminde Anı’da inşa edilen mimari eserler, Anadolu’daki ilk Türk-İslam eserleridir. Günümüzde bu mimari eserlerden bir bölümü kısmen de olsa zamanımıza kadar ulaşmıştır. (Menuçehr Câmi, Sultan Sarayı vb.)

Şehir Müslümanların kontrolüne geçtikten sonra, kısa süreli bir huzurun ardından Hıristiyan-Müslüman mücadelesinin cereyan ettiği bir yer halini almıştır. Anı bu mücadele sırasında Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasında el değiştirirken, şehir ve ahalisi bu durumdan olumsuz etkilenmiştir. Moğolların Anı’yı Gürcülerden alarak şehre hakim olmasından itibaren şehir hayatında düşüş başlamış, ticaret yollarının değişmesi ile de düşüş hızlanmış ve bu durum Anı’nın harabe olması ile neticelenmiştir.

Moğollardan sonra şehre; Celayir Devleti, Karakoyunlu Devleti, Timur Devleti ve Osmanlı Devleti hakim olmuştur. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı esnasında Anı çevresi ile birlikte Ruslar tarafından zapt edilerek Rus İmparatorluğuna ilhak edilmiştir. Gümrü Antlaşması ile yeni Türk devletine geçmiştir.

Anı günümüzde eski görkeminden çok uzak, harabeden ibaret vaziyette zamanın yıkıcı etkisine karşı direnmektedir.

Abstract

Anı is ancient city which is located between Turkey and Armenian border, and it is 41 km far from Kars. Today it is in ruins. According to commonly held belief the name of the city derives from Anahit which is the name of God of fertiliy and water pre-Islamic period in Iran, and the name of Anahit changed into Anı.

We come across the name of Anı in the historical documents after the fifth century. Anı was a castler rather than a city. The city was brought under the power of Muslim Abbasis in the eigth century. It became independent in the ninth century again. The city was brought under the power of Byzantine Empire in the eleventh century. The city was conquered by Selçuklu Turks in the second half of the eleventh century and soon after the conquest, the city was left to the rule of Şeddadis. Şeddadis benefited from its being on the way of Silk Road, and they provided the city become trading centre in the region. Because of its being a trading centry, the level of welfare increased in the city, and the developed rapidly and the population increased.

The historical buildings constructed during Şeddadis are the early Turkish-Islamic buildings in Anatolia. Nowaday, some parts of these historical buildings are available (Menuçehr Mosque, Sultan Palace etc).

After being under the control of Muslim rule, inhabitants in the city enjoyed short term peace, but soon afterwards there occurred conflicts between Muslim and Christian population. During these conflicts the city handed over between Muslims and Christians, and this influenced the city and its inhabitants negatively. After the occupation of Anı by Mongols, the city life began to be influenced negatively and this negative affect increased after the change of trading roads and it ended up with its being desolated city.

After Mongols, Celayir State, Karakoyunlu State, Timour State and Ottoman State became dominant. During 1877-1878 Ottoman-Russian War, Anı was occupied by Russia and it became a part of Russian Empire. After Gumru Treaty the city annexed Turkey.

Nowadays the city is far from reflecting its glarious past and in ruins it is trying to resist againt the destroying affect of time.