Aydınoğulları Beyliği-Bizans Devleti ilişkileri

Tez KünyeDurumu
Aydınoğulları Beyliği-Bizans Devleti ilişkileri / Aydın-oglus’-Byzantine stane relations (1308-1390)
Yazar:MURAT KEÇİŞ
Danışman: PROF. DR. MELEK DELİLBAŞI
Yer Bilgisi: Ankara Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı / Ortaçağ Tarihi Bilim Dalı
Konu:Tarih = History
Dizin:Aydınoğulları = Aydınoğulları ; Beylikler Dönemi = Principality Period ; Bizans İmparatorluğu = Byzantine Empire
Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2003
113 s.
99 ÖZET Aydınoğulları Beyliği Î308 yılında Aydınoğlu Mehmed Bey tarafından kuruldu. Tarih sahnesine ilk çıktığı sıralarda Mehmed Bey, Germiyanoğulları’nın emrinde bir subaşı iken daha sonra kendi adına gaza yapmaya başlamıştır. Menteşe emirinin damadı Sasa Bey, ile giriştiği mücadeleyi kazanan Mehmed Bey Birgi, Ayasoluk ve Keleş civarını hakimiyetine aldı. Daha sonra Mehmed Bey aşağı İzmir kalesini, Tire’yi, Sultanhisarı’nı ve Bodemya’yı fethetti. Mehmed Bey’den sonra Ulu Bey olan oğlu Umur Bey (1334-1348) Cenovalıların elinde bulunan yukarı İzmir’i de alarak bölgenin en güçlü siyasi gücü haline geldi. Umur Bey Bizans’ın terkettiği tersaneleri kullanarak güçlü bir donanma meydana getirdi. Bu donanmayla Ege Denizi adalarında ve Balkan yarımadasında gaza hareketlerinde bulundu. Bizans imparatoru IH. Andronikos’un ölümünden sonra tahta geçmek isteyen Kantakuzenos ile ittifak yaptı. Bu şekilde Umur Bey, Ege Denizi’nde düzenlenen Haçlı Seferlerine Bizans’ı kendi tarafına çekmeye çalıştı. Bizans tahtına geçmek için Balkanlar ‘da faaliyetlerde bulunan Kantakuzenos’a yardım etmek ve gaza hareketlerine devam edebilmek amacıyla Umur Bey, 1342, 1343 ve 1345 yıllarında Balkanlara geçti. Fakat 1334 yılında düzenlenen Haçlı Seferinde İzmir limanım Haçlıların ele geçirmesiyle Aydınoğulları güçten düşmeye başladı. En önemli liman şehirlerini kaybettiklerinden artık denizlere rahat bir şekilde açılamıyorlardı. Nihayet Umur Bey İzmir kalesini ele geçirmek için yaptığı bir hücumda şehit düştü. Umur Bey’den sonra beyliğin başına geçen Hızır Bey, 1337 yılında yaptığı anlaşmadan çok daha ağır bir anlaşmayı Venedik ile yaparak bölgedeki gücünü kaybetmiştir. Hızır Bey, Venedik- Ceneviz mücadelesini kullanarak bölge siyasetinde etkinliğini sürdürmeye çalışmışsa da İsa Bey döneminde beylik, yerel bir güç haline geldi. 1390 yılında Anadolu birliğini sağlamak için sefer düzenleyen I. Bayezid bölgedeki bütün beyliklerle beraber Aydınoğulları’nı da ortadan kaldırmıştır.
100 SUMMARY Durind the Laskarid period, when the the Byzantine state had its capital in Asia Minor, the frontiers were well-defended and the Asian provinces flourished. The reconquest of Constantinople in 1261, however, shifted Byzantine interest to the West, and the defenses of Asia Minor were allowed to disintegrate. The Anatolian provinces were thus virtually undefended at a time of incresing Turkish pressure so that the history of the last four decade of Byzantine rule is one of gradual collapse punctuated by intermittent and temporarily succesful effort Constantinople to regain control. By the early fourteenth century the Turks had taken the richest parts of western Asia Minor, including Ephesus, and independent states there, of which the most important was the principality, or emirate, of Aydm. Aydm-Oghlu, a Tukoman dynasty which reigned form 708 to 829 (1308 to 1425) over the emirate of the same name. Aydm-oghlu Mehmed Beg (708-734/1308-1334), şubashi of the emir of Germiyan, separated from him in the early years of the 8 th714 the century and started to make war on his own accaunt, associating himself with. Sasa Beg, son-in-law of the emir Menteshe after having congured Birgi, Ayasoluk and Keles, Sasa turned against his former ally and was defeated and put to death by him in 1308. Mehmed Beg added to his conguest those of the acropolis of Izmir, Tyre, Sultan-hisan and Bodemya. His son Umur Beg (1334-1348) added to glory of the dynasty by his victories which were celebrated in a destan. He took possession of the fortress of the port of Izmir, held by the Genoeses Martin Zaccaria, and organised a fleet, with which he proceeded to lay waste the islands of the Archipelago, even extenting his incursions into Greece. On the death of Andronicus HI, John VI Cantacuzenus, who a few years previously had succeeded in winning the emir’s friendship, appealed to him for help in his war against the supporter of the rightful heir, John V Paleologos. It has been observed that, once the head of the emirate of Aydın in 1334, Umur appears to have felt himself more responsible for the general interest of his state, and

Download: Click here