Şaduman Halıcı. Yüzellilikler. Yüksek lisans tezi (1998)

Tez KünyeDurumu
Yüzellilikler / Hundred and fifties
Yazar:ŞADUMAN HALICI
Danışman: PROF. DR. İHSAN GÜNEŞ
Yer Bilgisi: Anadolu Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı
Konu:Tarih = History ; Uluslararası İlişkiler = International Relations
Dizin:Kiraz Hamdi = Kiraz Hamdi ; Milli Mücadele Dönemi = National Struggle Period ; Mustafa Sabri Efendi = Mustafa Sabri Efendi ; Vatandaşlıktan çıkarma = Denaturalization ; Yüzellilikler = Hundred and fifties ; Çerkez Ethem = Çerkez Ethem ; Örgütlenme = Organization
Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
1998
363 s.
YÜKSEK LİSANS TEZ OZU YÜZELLÎLIKLER Şaduman HALICI Tarih Anabilim Dalı Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ağustos 1998 Danışman: Prof. Dr. İhsan GÜNEŞ Birinci Dünya Savaşın’dan sonra imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşmasıyla Osmanlı Devleti son nefesini veren bir hasta gibiydi. Her tarafı işgal edilen Devlet, yok olmuş sayılabilirdi. Ancak, bağımsız olarak yaşamaya alışmış olan Türk Ulusu, bu duruma kayıtsız kalamazdı. Ulus, bağrından çıkardığı Önder ve kadrosu ile yeni bir mücadeleye, “bir avuç Türk’ün yaşadığı Ata Yurdu’nda bağımsız bir Türk Devleti kurma” mücadelesine başlamıştı. Aynı günlerde, yine Ulusun içinden çıkan ama, düşmanla düşünsel ve eylemsel, kişisel ve örgütsel işbirliği yaparak, ekmeğini yediği ulusa ihanet eden bir grup hain de ulusal mücadeleye karşıt bir tutum almıştı. Ulusal Mücadele’nin zaferle sonuçlanmasının ardından birer birer ülkeden kaçan bu kişiler, sürgünde de rahat durmamışlar, Türkiye’deki rejimi yıkmak için uğraşmışlardır. Sayıları “Yüzelli” olarak tespit edilen ve Lozan Antlaşmasıyla ülkeye girişleri yasaklanan bu kişiler, 1927 yılında da vatandaşlıktan çıkarılarak, temel hakları ellerinden alınmıştır. Bu arada, Genç Cumhuriyet, askeri alandaki zaferlerini siyasi başarılarla taçlandırmış ve rejimini kökleştirmişti. Artık, çekineceği kimse kalmamıştı. Genç Cumhuriyet, 1938 yılında çıkardığı bir Af Kanunu ile, dünyada eşine ender rastlanacak bir büyüklük göstermiş ve bu işbirlikçileri atfetmiştir. Afla birlikte ülkeye dönenlerden bazıları kendisini ulusa affettirmeye çalışırken, kimileri de “uslanmaz” olarak yaşamlarını sürgünde noktalamışlardır. Her açıdan üzerinde önemle durulması gereken ve tarihe Yüzellilikler olarak geçen bu olay, günümüzde bir takım güçlerin, toplumu Atatürk Devrimlerinden uzak bırakmaya yönelmiş çabalarına ve bu çabalar ardındaki gizli amaçlara da ışık tutuyor olması nedeniyle oldukça büyük önem taşımaktadır.
ABSTRACT With the Mondoros Cease Fire Aggreement the Ottoman State was such a patient who was glurny her last breath. The state whom every part of her was occupied coil be assumed to come an end. But the Turkish Nation which was get used to live independently could not remain carelesss to this situation. The Nation had begun to struggle, “struggle of formating an independent a new Turkish State in the father land where one hand Turkish were living” with their leader that nation took out him and his staff from their heart. In the same days, there was a group of traitor that owed the Nation’s bread and butter and betray her which was also taken from the Nation’s heart but collaborated with the enemy in a mental, active, personal and organizational manner. These people who run away one by one after ending of the National Struggle with victory, didn’t keep quiet in departion and tried to destroy the regime. These people whose numbers were fixed as “hundred and fifty” and whose enterance where banned by Treaty of Lausanne, where taken out banned by Treaty of Lausanne, were taken out from citizenship and their rights were coufiscated from citizenship and their rights were coufiscated. Meanwhile, the Young Republic supported its miltary victories with political achivements and established her regime firmly. There was no lager some one to be restrained. The Young Republic showed an extraordinary majuanimity in the world and forgave these traitors by bringing into force a Forgiveness Law in 1938. While some of these traitors returned to country after the Forgiveness Law and traied to be forgiven themselves by their nation, the others ended their lives at deportation in a invensible manner. This phonemon called the event of Hundred and Fifties, which was devoted to the history, today has a great importance because it enlights that some powers have been trying to keep the nation away from Atatürk’s Revulations and tehy have some seeded aims.

Download: Click here