Die WELT des ISLAMS

Alman şarkiyat araştırmaları dergisi.

Müellif:

1912 yılında Martin Hartmann, Josef Froberger ve Georg Kampffmeyer’in girişimiyle kurulan ve ilk hedeflerinden biri Hartmann’ın ifadesiyle “Alman sömürgelerindeki müslümanların yaşantısını araştırmak” olan (, I/1 [1913], s. v) Deutsche Gesellschaft für Islamkunde cemiyetinin yayın organı olarak 1913’ten itibaren neşredilmeye başlandı. Derginin editörlüğünü üstlenen Kampffmeyer ilk sayıdaki yazısında derginin, cemiyetin üyelerine İslâm dünyası hakkında bilimsel temellere dayanan, herkesin anlayabileceği bir dille makale ve çalışmalarla hitap etmek için çıkarıldığını belirtir. Buna göre ilgi alanını güncel konular teşkil edecektir. Kampffmeyer, özellikle XIX. yüzyıl Alman şarkiyatçılığına damgasını vurmuş olan filolojik yaklaşımdan uzak duracaklarını vurgular. Die Welt des Islams () bu niteliğiyle daha ziyade İslâm tarihi ve kültürüyle ilgilenen Der Islam ve Doğu ülkelerinin çağdaş siyasal ve kültürel olaylarıyla uğraşan, hedef grubunu yalnız bilim adamlarının teşkil ettiği Mitteilungen des Seminars für Orientalische Sprachen adlı dergilerden farklı bir yaklaşım sergilemekteydi. Her ne kadar derginin tüzüğünde siyasî ve dinî amaç güdülmediği söylense de cemiyetin ve derginin güncel olanı ilgi alanına taşıyarak Almanya’nın sömürge politikalarıyla ilgilendikleri Hartmann ve Kampffmeyer’in sözlerinden ve derginin ilk sayısında Almanya’nın sömürgelerinden sorumlu bürosu Reichskolonialamt’tan parasal yardım alındığının bildirilmesinden anlaşılmaktadır (, I/1 [1913], s. ii). Diğer taraftan dergide Almanya’nın o sırada sömürgesi olan Togo ve Kamerun’daki İslâmî yaşama özel alâka gösterilmesi ilgi çekicidir.

Die Welt des Islams’da baştan itibaren ayrı bir profil çizilmesine rağmen Der Islam’ın kurucusu Carl Heinrich Becker tarafından rakip görülerek bir ölçüde şüpheyle karşılanmaktaydı. Almanya kamuoyunun bu yıllarda gittikçe Osmanlı Devleti ve Türkler’le ilgili konulara yönelmesi derginin çeşitli kaynaklardan elde edilen haberlerinde belirmektedir. Nitekim o dönemde çıkan sayılar büyük ölçüde belgesel nitelikleriyle dikkati çekmektedir. 1917’de, iyi imkânlarla donatılmış yarı resmî bir yayın organı olan Der neue Orient adlı derginin başta Türkiye’ye dair haberler olmak üzere Doğu ülkelerinin siyaset, ekonomi ve toplumu hakkında bilgi vermeye başlaması, Die Welt des Islams’ın yapısında o bölgedeki olayların iç yüzünün değerlendirilmesine yönelik bir değişime yol açmıştır.

Dergi 1919-1923 yıllarında yayın hayatına ara vermiştir. M. Hartmann, Aralık 1918’de öldükten sonra 1921’e kadar cemiyetin başkanlığını yapan C. H. Becker (, VII/3-4 [1919], s. vii), cemiyet ve dergiyi bir başka cemiyet (Deutsche Morgenländische Gesellschaft) ve yayın organıyla birleştirerek feshetmeyi önerdiyse de cemiyet üyeleri bunu kabul etmemiştir. Derginin editörü Kampffmeyer, bu konuda bütün Almanya’nın yeniden inşa sürecinde Doğu ile ilgili bilimsel çalışmaların da organize edilmekte olduğunu, dolayısıyla kendilerinin de üyelerine bu konuda henüz kesin bir şey söyleyemeyeceklerini ifade eder (, VII/3-4 [1919], s. 101-102; ayrıca bk. , VIII/1 [1923-26], s. 12).

1923’te yeniden yayımlanmaya başlanan derginin VIII. cildi (1923-1926) 1951 yılına kadar devam eden yeni bir alt başlık taşımaktaydı: Zeitschrift für die Entwicklungsgeschichte des Islams besonders in der Gegenwart (başta günümüz olmak üzere İslâm’ın gelişim tarihi dergisi). VIII. cilt, kapsamlı belge ve çağdaş tarihle ilgili bölümleriyle bir bakıma eski düzene geri dönmüştür. 1927’den itibaren Gotthard Jäschke (Jaeschke) dergide diğer bazı önemli makaleleri dışında Türkiye kronolojisi serisini (Die Türkei seit dem Weltkriege) yayımlamaya başlamış, 1932’den itibaren Kampffmeyer’le birlikte ve 1937’den itibaren tek başına dergiyi şekillendirip yön vermiştir. II. Dünya Savaşı sırasında dergi çıkmaya devam ettiyse de bu yıllardaki sayılarında daha ziyade Annemarie Schimmel, Otto Spies ve Jäschke gibi yazarların hacimli çalışmaları basılmış, bunlar daha sonra kitap şeklinde de neşredilmiştir. 1941 yılı sayısı Friedrich Giese’ye armağan edilen dergide 1943’te Otto Spies’in “Die türkische Prosaliteratur der Gegenwart” başlıklı çalışması XXV. cildin birinci sayısı olarak basıldıktan sonra yayın hayatına son verilmiş, dergiyi çıkaran Deutsche Gesellschaft für Islamkunde cemiyetinin varlığı sona ermiştir.

Jäschke, 1951 yılında Hollanda’nın Leiden şehrindeki Brill Yayınevi ile anlaşıp Deutsche Forschungsgesellschaft’ın finansal desteğiyle derginin yeni serisini uluslararası nitelikte ve üç dilde (Almanca, İngilizce ve Fransızca), makale-haberler-belgeler şeklindeki eski tertibini koruyarak çıkarmıştır. Yeni seri de İslâm dünyasının çağdaş gelişmelerine ağırlık vermeyi sürdürmüş, 1950’li yıllarda Jäschke’nin “Der Islam in der neuen Türkei” adlı kapsamlı yazısı gibi modern İslâm ülkeleriyle ilgili makaleler yayımlanmıştır. 1961’de derginin redaksiyonunu üstlenen, Bonn’da yeni kurulan Seminar für Orientalische Sprachen’in müdürü Otto Spies dergide, II. Dünya Savaşı’ndan sonra bir daha çıkmayan Mitteilungen des Seminars für Orientalische Sprachen’in etki alanına da önem vermeyi öngörmekteydi. Spies, 1974’te çıkan ve daha çok Türkiye hakkındaki yazıları ihtiva eden Festschrift Gotthard Jaeschke (G. J. için armağan) sayısını derginin XV. cildi olarak neşretmiştir.

Otto Spies’in 1981’de ölümünün ardından derginin editörlüğünü Stefan Wild ve Werner Ende üstlenmiş, bunlara 1993-1997 yılları arasında Klaus Kreiser de katılmıştır. 1984’te derginin 1951’den beri üç dilde yayımlanan alt başlığı bu defa Internationale Zeitschrift für die Geschichte des Islams in der Neuzeit şeklinde değiştirilmiş, bu da derginin kapsadığı dönemi az da olsa genişletmiştir. Dergide ağırlıklı şekilde yine XVIII. yüzyıldan itibaren meydana gelen gelişmeler konu edilmiştir. İlgi alanının coğrafî yelpazesi de belli bir ölçüde genişleyip Almanya’daki Türk yazarları ile Yugoslavya’daki müslümanların durumu gibi konulara da yer verilmiştir. XXVIII. cilt Fritz Steppat’a altmış beşinci doğum yılı armağanı olarak yayımlanmıştır (1988).

1990’da Reinhard Schulze’nin kaleme aldığı, Aydınlanma çağını evrensel bir olay diye gören revizyonist bir yazı (Das islamische achtzehnte Jahrhundert: Versuch einer historiographischen Kritik, XXX, 1990, s. 140-159) tartışmaya yol açmış, dergi 1996’da farklı bir yapı kazanarak “International Journal for the Study of Modern Islam” alt başlığıyla çıkmıştır. Bundan böyle, Die Welt des Islams’ın her yıl çıkan fasiküllerinden birinde bir misafir editörün idaresi altında İslâm dünyasının sınırları, Avrupa’da şeriat gibi tartışmalı konulara yer verilmiştir. Stefan Wild ve Werner Ende, 1981’den beri birlikte yürüttükleri editörlük görevini 2002 yılında Stefan Reichmuth’a bırakarak geri planda çalışmalarına devam etmişlerdir. 2004’te, derginin yapısına bilimsel tartışmaya yönelik Viewpoints ve İslâm ülkelerindeki güncel olay ve gelişmeleri belgelemek için “documentation” adıyla biri yeni, diğeri eski iki bölüm dahil edilmiştir. Böylece dergi, ilk yayımlanmaya başlandığı dönemde herkesin anlayabileceği yarı popüler ve sadece Almanca yazılar ihtiva eden bir yayından bugün şarkiyat alanında başta İngilizce olmak üzere farklı dillerde yazıların yer aldığı bir platforma dönüşmüştür. Christian Szyska derginin 1951-1995 yılları arasında yayımlanan yeni serisinin I-XXXV. ciltleri için bir indeks hazırlamıştır (Leiden 1997).


BİBLİYOGRAFYA

J. Kloosterhuis, Friedliche Imperialisten: Deutsche Auslandsvereine und auswärtige Kulturpolitik, 1906-1918, Frankfurt 1994, II, 584-589.

P. Heine, “Die Deutsche Gesellschaft für Islamkunde”, Islamstudien ohne Ende: Festschrift für Werner Ende zum 65. Geburtstag (haz. R. Brunner v.dğr.), Würzburg 2002, s. 175-181.

M. Hartmann, “Deutsche Gesellschaft für Islamkunde”, , I/1 (1913), s. V-VII.

G. Kampffmeyer, “Plane Perspicere”, a.e., I/1 (1913), s. 1-6.

a.mlf., “Das Seminar für Orientalische Sprachen zu Berlin”, a.e., VIII/1 (1923-26), s. 4-14.

“Nachrichten über Angelegenheiten der Deutschen Gesellschaft für Islamkunde”, a.e., VII/3-4 (1919), s. VII.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2013 yılında İstanbul’da basılan 43. cildinde, 157-158 numaralı sayfalarda yer almıştır.

Leave a Comment