REMLE

REMLE Filistin’de tarihî bir şehir.

Müellif: Sâmî es-Sakkâr

Kaynakların çoğunun verdiği bilgiye göre I. Velîd zamanında (705-715), Cündi-filistin valisi olan kardeşi Süleyman b. Abdülmelik tarafından Yafa Limanı’nı Kudüs’e bağlayan yolun içinden geçtiği Şefelah ovasında ve Kudüs’e yaklaşık 45 km. uzaklıkta kurulmuştur. Şehrin coğrafî mevkiinin seçilmesinde buranın denizle dağ arasında bulunmasının yanı sıra Filistin bölgesinin tam ortasında yer almasının da rolü vardır; nitekim kurulduğu tarihten itibaren Filistin’in idare merkezi olmuştur. Yeni merkezin Remle (kumlu yer) adıyla anılmasının sebebi arazinin kumlu yapısıdır. Süleyman b. Abdülmelik halife olunca kanalla 12 km. uzaklıktaki Ebûfutrus nehrinden su getirtmek, ayrıca bölgede çok sayıda kuyu açtırmak suretiyle şehrin çevresinde ziraatı geliştirmiştir. Remle kısa sürede önemli bir eyalet merkezi haline gelmiş, bu arada bazı isyanlara ve son halife II. Mervân’ın Abbâsî ordusunun karşısında yenildiği son savaşlardan birine (132/750) sahne olmuştur.

Abbâsîler’in ilk dönemlerinde Filistin ve Suriye eyaletinin merkezi olarak önemini koruyan ve Emevî taraftarı isyanlarla hilâfeti meşgul eden Remle 877’de Tolunoğulları’nın, 935’te İhşîdîler’in ve 969’da Fâtımîler’in eline geçti. İstahrî, IV. (X.) yüzyılda Remle’nin Filistin’in en büyük şehri olduğunu ve Kudüs’ün ikinci sırada yer aldığını belirtir (Mesâlik, s. 56). Makdisî ise burayı anlatırken manzarasının güzelliğinden, çevresindeki nefis meyve bahçelerinden, şirin mezraa ve köylerinden, İslâm diyarında camisinden daha güzelinin, mahallelerinden daha düzenlisinin, topraklarından daha bereketlisinin ve meyvelerinden daha lezzetlisinin bulunmadığından bahsetmekte, fakat bu övgülerin yanında yazın kum fırtınaları, kışın çamur deryaları içinde kaldığını söylemektedir (Aḥsenü’t-teḳāsîm, s. 164). IV. (X.) yüzyılda Remle’nin bir kalesi ve önlerinde köy pazarlarının kurulduğu on iki kapılı bir suru vardı; evleri taştan ve tuğladan yapılmıştı.

Remle XI. yüzyılda önceleri Fâtımîler’le Karmatîler, Fâtımîler’in şehrin idaresiyle görevlendirdikleri Cerrâhîler, daha sonra Fâtımîler’le Selçuklular arasında birkaç defa el değiştirmesinin ardından 1099’da Haçlılar tarafından zaptedildi ve ortasına büyük bir kilise yapılarak başpiskoposluk haline getirildi. 438 (1047) yılında Remle’yi ziyaret eden Nâsır-ı Hüsrev burayı taştan yapılmış yüksek ve demir kapılı surlarla çevrili büyük bir şehir olarak tanıtır (Sefernâme, s. 29). Şerîf el-İdrîsî, VI. (XII.) yüzyılda Remle’nin güzelliğinden, çarşı ve pazarlarında ticarî hayatın canlılığından söz eder (Nüzhetü’l-müştâḳ, I, 356). 1165-1173 yılları arasında bölgeyi gezen yahudi seyyahı Tudelalı (Tutîle) Benjamin gezi notlarında Remle’nin eskiden büyük bir şehir olduğunu, taşların üzerindeki yazılardan hareketle şehrin surlarının yahudiler tarafından yapıldığını ve şehirde o günlerde 300 kadar yahudinin yaşadığını söyler (Ortaçağ’da İki Yahudi Seyyahın Avrupa, Asya ve Afrika Gözlemleri, s. 54).

XI. yüzyılda gördüğü savaşlar dışında iki büyük deprem geçiren (1033, 1068) Remle zaman zaman harabeye dönmüş, 1187’de Selâhaddîn-i Eyyûbî tarafından Haçlılar’dan geri alındıktan dört yıl sonra da yeniden onların eline geçmesinden endişe duyularak tahrip ettirilmiştir. O tarihten sonra önemini kaybeden ve yapılan anlaşmalar sırasında Haçlılar’da kalan şehir Şevval 664’te (Temmuz 1266) Memlük Sultanı I. Baybars tarafından tekrar fethedilip harap durumuna rağmen yine Filistin’in idare merkezi haline getirildi. Böylece yeniden eski önemine kavuşmuş oldu ve kısa sürede Süleyman b. Abdülmelik’in sarayı gibi eski binalar onarıldı, bir kısmı bugün de ayakta duran birçok bina yapılarak tekrar imar edildi. Yâkūt el-Hamevî VII. (XIII.) yüzyıl başlarında, Filistin’in en büyük şehirlerinden Remle’nin yıllarca müslümanların ordugâhı olduğunu, ancak şu anda harap vaziyette bulunduğunu kaydeder (Muʿcemü’l-büldân, III, 80). Ebü’l-Fidâ ise bir asır sonra Remle’nin hâlâ Filistin’in en büyük şehri olduğunu ve Kudüs’ün ikinci sırada yer aldığını söyler (Taḳvîmü’l-büldân, s. 227). 756’da (1355) Remle’yi ziyaret eden İbn Battûta şehirden benzer ifadelerle bahseder (er-Riḥle, s. 60). IX. (XV.) yüzyılda Halîl b. Şâhin camileri, medreseleri ve ziyaret yerleriyle güzel bir şehir olduğunu ve Hz. Yûsuf’un iki kardeşiyle Selmân-ı Fârisî dahil kırk sahâbînin burada medfun bulunduğunu söyler (Zübdetü Keşfi’l-memâlik, s. 42). Aynı asırda Fransız Dükü Philippe le Bonn da burada daha sonra Fransa Kralı XIV. Louis’nin yenilettiği bir manastır yaptırdı (1420). Yavuz Sultan Selim’in Filistin’i almasından (1516) sonra Osmanlı hâkimiyetine giren Remle dört asır boyunca Osmanlı idaresinde kaldı. 1799 yılında Napolyon Suriye bölgesine saldırdığında Remle’yi karargâh olarak kullandı. 1917’de Filistin’i işgal eden İngilizler’in eline geçen Remle bir süre İngiliz manda yönetiminde kaldı (1920-1948). 11 Temmuz 1948’de İsrail ordusu tarafından işgal ve ilhak edildi. 2004 yılında 63.462 olan nüfusun büyük bir bölümünü müslüman Araplar teşkil etmekteydi. Remlî nisbesiyle anılan âlimlerin başında dört büyük fıkıhçı Ahmed b. Hüseyin, Şehâbeddin, Şemseddin ve Hayreddin b. Ahmed gelir.

BİBLİYOGRAFYA

Belâzürî, Fütûḥ (Müneccid), I, 170; İbnü’l-Fakīh, Muḫtaṣaru Kitâbi’l-Büldân (nşr. M. J. de Goeje), Leiden 1967, s. 102; Ya‘kūbî, Târîḫ, II, 293; Taberî, Târîḫ (Ebü’l-Fazl), bk. İndeks; İstahrî, Mesâlik (de Goeje), s. 55-56, 65-66; Makdisî, Aḥsenü’t-teḳāsîm, s. 164; Nâsır-ı Hüsrev, Sefernâme (trc. Abdülvehap Tarzi), İstanbul 1994, s. 29-30; İbnü’l-Kalânisî, Târîḫu Dımaşḳ (Zekkâr), bk. İndeks; Şerîf el-İdrîsî, Nüzhetü’l-müştâḳ, Beyrut 1409/1989, I, 356, ayrıca bk. İndeks; İbnü’l-Cevzî, el-Muntaẓam, VII, 164-165, 252; Tudela’lı Benjamin – Ratisbon’lu Petachia, Ortaçağ’da İki Yahudi Seyyahın Avrupa, Asya ve Afrika Gözlemleri (trc. Nuh Arslantaş), İstanbul 2001, s. 54; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, bk. İndeks; Yâkūt, Muʿcemü’l-büldân (Cündî), III, 79-80; Ebü’l-Fidâ, Taḳvîmü’l-büldân (nşr. J. T. Reinaud – M. G. de Slane), Paris 1840 → (ed. Fuat Sezgin), Frankfurt 1992, s. 227; İbn Battûta, er-Riḥle, Beyrut, ts., (Dâru Sâdır), s. 60; Halîl b. Şâhin, Zübdetü Keşfi’l-memâlik (nşr. P. Ravaisse), Paris 1894 → Frankfurt 1413/1993, s. 42, 46; Himyerî, er-Ravżü’l-miʿṭâr, Beyrut 1975, s. 268; K. A. C. Creswell, A Short Account of Early Muslim Architecture, Middlesex 1958, s. 103, 104, 108, 228-230, 232, 268, 271; Sâdık Ahmed Dâvûd Cevde, Medînetü’r-Remle münẕü neşʾetihâ ḥattâ ʿâm 492/1099, Beyrut 1986; M. Rosen-Ayalon, “The First Century of Ramla”, Arabica, XLIII/1, Leiden 1996, s. 250-263; Riyâd Mustafa Ahmed Şâhin – İbrâhim Muhammed Abdüllatîf Abdullah, “Melekiyyetü’l-arâẓî ve’ḍ-ḍarâʾib fî medîneti’r-Remle (1281-1333/1864-1914) min ḫilâli sicillâti’l-meḥâkimi’ş-şerʿiyye”, el-Mecelletü’t-târîḫiyyetü’l-Mıṣriyye, XLIII, Kahire 1425/2005, s. 515-567; Michael Avi-Yonah, “Ramleh”, EJd., XIII, 1540; Shlomo Hasson, “Ramleh (Newtown)”, a.e., XIII, 1540-1541; E. Honigmann, “al-Ramla”, EI2 (İng.), VIII, 423-424.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2007 yılında İstanbul’da basılan 34. cildinde, 560-561 numaralı sayfalarda yer almıştır.

Leave a Comment